Öz
Türkler yaşam tarzları gereği günlük hayatlarında bazı kişilerle iletişime geçerek
onlara danışmış ve destek almışlardır. Topluma dinginlik veren bu kişiler zaman zaman
yöneticilere de rehber olmuşlardır. Türklerin destanlarından kitabelerine kadar birçok
eserlerinde bilge de diyeceğimiz bu kişilerin varlığını tespit ediyoruz. Türk halklarının Şamanist
olanları kama itibar etmektedirler. Onlar kötü ruhların tesirinden korunmak için kama başvurarak
hayatlarını sükûnet içerisinde geçirmeye çabalarlardı. Aynı şekilde Dede Korkut Destanlarında,
Oğuz beyleri sevinçlerini ve hüzünlerini Dede Korkut ile paylaşırlardı. Dede Korkut Oğuzlara
tavsiyelerde bulunur ve Oğuzlar Dede Korkut sözüne itibar ederlerdi. Kam ile Dede Korkut Türk
dünyasının ortak değeri olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Kam atasından kalan mirasın
temsilcisi olarak bu vazifeyi devam ettirip günümüz bir kısım Türkler arasında hala varlığını
korumaktadır. Dede Korkut ise Oğuz Kağan Destanı’ndan tanıdığımız Irkıl Hoca’nın görevini
Türkler arasında sürdüren bir şahıs olarak aynı hürmeti gördü. Dede Korkut Kitabı’nın yazılması
ile Dede Korkut Destanları Türk dünyasına miras kalmıştır.
Dede Korkut Kitabı’nda Oğuz beylerinin yönetim anlayışları, savaşları ile
kahramanlıklarının yanı sıra Oğuzların günlük hayatları ve inançları hakkında da bilgi
ediniyoruz. Kitapta, Şamanik unsurlardan olan Tanrı, ağaç, dağ, suya dair inançlar ile renk, sayı
ve hayvan sembolleri hakkında anlatımlar vardır. Bununla birlikte kitapta sosyal yaşamın
ritüellerinden olan kurban kesme, dua etme, ad koyma, rüya yorumlama ve ölüm ile ilgili
anlayışlarda Şamanik izleri tespit ediyoruz