Öz
Bu yazıda, nitel gözleme göre Türk atasözlerinin sosyal medyada durumu ele alınmıştır.
Malum olduğu üzere atasözleri, sözlü kültür ortamında bir milletin bin yıllara uzanan hayat
tecrübesinin, yani örfünün bugünlere erişmiş kalıplarıdır. Diğer bir ifade ile, töreye dayalı olarak
sözlü kültürün kalıp söz aktarımı, atasözlerini doğurmuş ve gelenekleşen bir atasözü anlayışını
da beraberinde getirmiştir. Fakat gerek yazılı kültür, gerekse devamında büyük bir gelişme
kaydeden elektronik kültür ortamı, doğal olarak kendi şartları içerisinde bu atasözü anlayışının
bir değişim ve dönüşüm yaşamasını da zorunlu kılmıştır. Yani atasözlerinin karşısına çoğu
zaman bir “motto”ya (=slogan) dönüşen özdeyişleri çıkarmıştır. Bundan dolayı kanaatimize göre
özdeyişler, tıpkı atasözlerinin sözlü kültürde sahip oldukları gibi, yazılı ve görsel kültürün
kalıpları şeklinde bir form kazanmış görünmektedir. Yazılı kültürün hakimiyetini perçinleyen
elektronik kültür ortamı ise özdeyişlerin kazanmış olduğu bu formun özellikle sosyal medyada
daha da popülerleşmesini sağlamış olmalıdır. Zira atasözleri, sadece ödev sitelerinde, il kültür
müdürlüklerinin internet sayfalarında ve Facebook, Twitter ve İnstegram gibi yaygın sosyal
medya araçlarında atıl durumda kalmıştır. Aslında yaşanan bu durum, sözün zamana ve
zemine bağlı döngüselliğidir. Fakat insanlık boyunca devam edecek olan bu kaotik süreçte
bizlere düşen temel görevlerden biri de, elimizden geldiği kadar elektronik kültür ortamında da
atasözlerini daha çok ön plana çıkarıp Türk töresinin, Türk idrak ve belleğinin sürekliliğini temine
çalışmak olmalıdır. Dolayısıyla bizim açımızdan sadece önemli bir “geliştirme” içeren bu tutum,
diğer taraftan, Türk toplumunun kendi geleceğini teminat altına alma çabasının açık bir tezahürü
olarak da değerlendirilebilir. Bunun için de öncelikle çocuklar için ilköğretimden itibaren formel
bir eğitim kanalı açılması zorunludur. Çeşitli ve zengin etkinliklerle zenginleştirilmiş formel eğitim
sayesinde atasözlerinin genç dimağlarda yer edinmesi sağlanmalıdır. Başta T.C. Millî Eğitim
Bakanlığı, T.C. Kültür Bakanlığı ve Türk Dil Kurumu olmak üzere kurumlar arasında bir işbirliği
gerçekleştirilerek gerekirse oluşturulacak bağımsız bir birim sayesinde sözlü kültür ürünlerimizin
her türlü ortamda tanıtılması ve benimsetilmesi için faaliyet ve projeler planlanmalıdır. Zira
yapılan gözleme göre ancak bu sayede atasözlerin her türlü sosyal medya aracında işlerlik
kazanabileceği aşikârdır.