Öz
1552’de Korkunç İvan ile başlayan Rusya’nın Türk topraklarını işgali, sonraki devirlerde
hız kesmeden devam etmiştir. Ruslar, Çarlık yönetiminden komünist rejime kadar hâkimiyeti
altına aldığı topraklarda zoraki Hristiyanlığa döndürme ve asimilasyon çabaları gibi konularda
Türkleri birçok baskıya maruz bırakmış, onların yaşam haklarını neredeyse ellerinden almıştır.
Gerek çarlık yönetiminde gerekse imparatorluk yönetiminde Türkler daima baskı altında kaldığı
gibi, Sovyetler döneminde de yine aynı durumla karşı karşıya kalmışlardır. Ağır siyaset altında
varlığını devam ettirmek isteyen Türkler bu bağlamda birçok zorluk yaşamak zorunda kalmış,
ezilmiş ve ses çıkaramaz duruma gelmişti. Sovyetler, en başta Rusya Türklerini kendi taraflarına
çekmek için bağımsızlık vaatleri vermiş, Türkler bu durumdan faydalanmak isteyerek çeşitli milli
faaliyetlere girişmişti. Fakat çok geçmeden verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmemiş, Rusya
Türklerinin, bilhassa Kırım Türklerinin bağımsızlık umutları yok olmuştu. Bu doğrultuda uzun bir
süreç boyunca baskı altında kalan Türklerin Rus hakimiyeti altında tutunma çabaları birçok
bilimsel araştırmaya konu olmuştur. Makalede bahsi geçen konuya bir örnek olarak Kırım
Türkleri ele alınmış ve Sovyetlerin Kırım’ı işgal sürecinde milli bir direnişçi olarak karşımıza
çıkan Kırımlı Osman Karabiber’in hayatı incelenerek Rus hâkimiyeti altında biçare bağımsızlık
mücadeleleri tespit edilmiştir. Rus hâkimiyeti altında yaşayan bir Türkün gözünden, Rusya’daki
mevcut sistem içerisinde Türklerin siyasi durumları değerlendirilerek Osman Karabiber’in
mücadele sürecindeki katkıları ve daha sonrasında yaşadıkları incelenmiştir.