Öz
Mizahın insanlık tarihi boyunca sürdürdüğü toplumsal eleştiri işlevi fıkralarda da
görülmektedir. Toplumun aynası görevini üstlenen fıkralar âdetleri, gelenek-görenekleri,
kültürel, maddi ve manevi değerleri yansıtan ve sonraki kuşaklara aktaran halk anlatılarıdır.
Fıkralar güldürme dışında insanları eğitme, eğlendirme, ders verme, terbiye etme, istenmeyen
davranışları ve durumları eleştirme gibi fonksiyonlara sahiptir. Fıkra tipleri genelde belli bir tip
etrafında ortaya çıkan, belirli bir sosyal çevreyi, zümreyi veya davranışı temsil yeteneği
kazanan ve çevredeki çoğu insana göre farklı yönleri öne çıkan ya bütün dünyada ya da
sadece bazı küçük yörelerde tanınan tiplerdir. Bu tiplerden biri olan ve Türkiye’nin değişik il ve
ilçelerinde memur, müftü ve vaiz olarak görev yapan ve halen o bölgelerde bilinen ve fıkraları
anlatılan Müftü Uyanık, fıkralarında toplumu güldürürken topluma önemli mesajlar vermektedir.
Hazırcevap ve soyadı gibi uyanık olması ile bilinen Müftü Uyanık, bir yandan insanları
eğlendirip hoş vakit geçirmelerini sağlarken diğer yandan toplumun aksak yönlerini, insanların
eksikliklerini ironik bir dille ifade ederek ahlakî ve toplumsal değer yargıları savunmuştur.
Çevresinde bulunan dini yozlaştıran, adaletsiz davranan, bulunduğu makamı kendi çıkarları
için kullanan, cimri, yalancı, maddiyat düşkünü insanları mizahın gücüyle yere serer. O;
baskıcı yöneticilere, otoriteye karşı halkı savunan, cömertlik, temizlik, misafirlik, aile gibi
toplumsal değerlere sahip çıkmayanı eleştiren, adaletsizlik edene ceza veren bir tiptir.