Öz
Çağımızda teknolojinin hızla gelişmesiyle kültürel her ürün gibi masallar da kaybolmaya
yüz tutmuştur. Teknolojinin hızla yayılması, göç ve masal anlatıcılarının dinleyici bulmamaları veya
sağlık sorunları ya da ebediyete intikal etmelerinden dolayı kaybolan sözlü kültür ürünlerini
derlemek, bunları bilimsel bir bakış açısıyla değerlendirmek ve bilim dünyasına tanıtmak
çalışmamızın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu nedenlerin yan ısıra görsel kültürün gündelik
yaşamda olan egemenliği, sözlü kültürün yok olmasına yol açmış ve masalların zenginliğini,
çeşitliliğini hatta yaygınlığını azaltmıştır.
Sözlü kültürde; yaşayan masallar, ders verici, ahlaki yönlendirmeleri ve etkili bir mizah
anlayışı ile insani değerler barındırmaktadır. Masal; anlatanda, dinleyende dilin estetik yönünü
kullanarak hem öğretici bir duygu ve hem de etkili bir duruş kazandırır. Ayrıca sözlü kültür ürünleri
olmalarının yanı sıra betimlemeleri estetik unsurlar taşımaktadırlar. Böylece bir yandan hayatı
mizah içinde öğretirken diğer yandan estetik unsurları ile bireyin estetik gelişimine katkıda
bulunurlar.
Bu çalışmada; Ardahan’ın Göle yöresinde nesilden nesile aktarılan ve Niyazi Bahadır
tarafından ‘Poşa’ olarak bilinen topluluğa ait olduğu söylenen ve yörede “Poşa Kadın Masalı”
olarak adlandırılan masalı derleyerek motif, kahraman ve formellerdeki estetik unsurları Hegel’in
estetik kuramlardan yola çıkarak incelemek amaçlanmıştır. Söz konusu masaldan yola çıkarak
oluşturulan bu çalışmada Poşa etnik gurubunun özellikleri, yaşam biçimleri, gündelik yaşam
yapıları, sosyolojik durumları ya da masalın farklı versiyonları ile karşılaştırma yapmaktan ziyade
sadece anlatıdaki estetik unsurlar tespit edilmeye çalışılmıştır.