Öz
Toplumların en kadim zamanlarından beri geçirdikleri zor dönemleri daha rahat bir
şekilde atlatmak amacıyla yaptıkları, toplumsal dayanışmanın en somut örnekleri, geçiş dönemi
ritüelleridir. Bu ritüeller, çeşitli zamanlarda dini, coğrafi, kültürel ve ekonomik bir süreçten
kaynaklanan bir değişim süreci yaşamaktadır. Batıl inanç olarak tanımlanan gelenek ve
ritüellerin toplum tarafından her dönemde vazgeçilemeyecek temel unsurlardan olup olmadığını
halk bilimsel bir bakış açısıyla ortaya koymak ve kültürel belleğimizin işlevsel mirasları olan bu
geleneklerin ve ritüellerin mitolojik kökenini ve toplumsal bilinçaltında yer alan sembolik
anlamını derinlemesine incelemek asıl amaçtır. Halk inançlarını batıl inanç şeklinde tanımlamak,
bu inançların mitolojik ve sembolik anlamını bilmemekten kaynaklanmaktadır. Bu çalışmanın
temel amacı da batıl inanç olarak gösterilen bazı gelenek ve ritüellerin, mitolojik ve sembolik
anlamını gösterebilmektir. Bu çalışma, Campbell’ın dini ritüeller ile ilgili mitolojik yaklaşımından
hareketle geçiş döneminde icra edilen dini uygulamaların hemen hemen hepsi, mitolojinin tekrar
canlandırılmasıdır, teorisinin Gerede örneklemi özelinde incelenmesine dayanır. İnsanlar her
dönemde toplumsal ihtiyaçlarına paralel olarak çeşitli ritüeller ve gelenekler ortaya çıkarmıştır ve
eskiden beri var olagelen ritüellere de bağlı kalmışlardır, bazılarını da değişen dönem ve
şartlara göre yeniden şekillendirmişlerdir. Gelenekler ve ritüeller, din öğretilerinin ya da çağdaş
yaşamın yarattığı yeni davranışlarla sürekli olarak bir değişim süreci yaşarken batıl inanç
tanımlaması ile de karşılaşsa da halk inanışları, gündelik hayatımızda karşılaşılan zorlukların
üstesinden gelebilmek için çok önemli işlevsel fayda sağlamaktadır. Batıl inanç olarak
tanımlanan birçok kültürel unsurun mitolojik kökeninin ve anlamının sembolik bağlamda devam
ettiği gözlenmiştir. Geçiş döneminde icra edilen geleneklerin ve ritüellerin toplum hayatında
işlevsel rolü devam ettikçe bunların mitolojik anlamı ve düşünce biçimi yeniden
canlandırılacaktır. Gerede örnekleminden hareketle geçiş dönemlerinden biri olan ölüm ile ilgili
ritüel ve geleneklerden bazılarının işlevsel fayda sağladığı için mitolojik anlamının her icra ve
inanışta yeniden canlandırılarak toplumsal bilinçaltında yer aldığını söylemek mümkündür