Canlı varlıkların hayati fonksiyonlarının tamamen sona ermesi anlamına gelen ölümden söz edebilmek için hayati fonksiyonların bir daha geri gelmemek üzere sona ermesi şarttır. Hayatın devamı ya da zıttı olan bir nevi hayatın anlamının belirleyicisi olan ölüm olgusu, insan hayatının bir yansıması olarak değerlendirilen edebi eserlerde de gerçek hayatta olduğu gibi karşımıza çıkar. Birçok sebebi olan ölüm olayı bazen kişinin kendi iradesi ile bazen de dış etkenler ile gerçekleşebilir. Farklı şekillerde ve boyutlarda edebi eserlere yansıyan ölüm, edebiyatta farklı şekillerde yorumlanabilecek bir sembol haline gelir. Burada ele aldığımız Avusturyalı yazar Ilse Aichinger’in “Ayna Hikâyesi” adlı kısa öyküsünde ölüm olgusu farklı açıdan işlenir.
Kısa öyküde küçük yaştayken annesini kaybeden, kürtaj yoluyla bebeğini aldırmak zorunda kalan genç bir kadının bu sefer kendi ölümü ile karşılaşması konu edilir. Söz konusu karşılaşma, aşina olduğumuz gibi baştan sona değil de sondan başa giden bir yapı içerisinde aktarılır. Dünyadan ayrılışın ele alındığı bu kısa öyküde, okur ana figürün bu ayrılış ile bir uyanış içinde olduğuna tanık olur. Kadının erkek arkadaşı dışarıdan ölüme şahitlik eden bir figür olarak mesafeli bir tutum içerisinde verilir. Genel olarak ölüm olgusunun felsefi bir arka plana dayandırılarak verildiği görülür. Bu çalışmada “Ayna Hikâyesi” adlı kısa öyküde farklı açılardan ele alınan “ölüm” olgusu metin odaklı yöntemle ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Alman Dili ve Edebiyatı Ayna Hikâyesi Ilse Aichinger Ölüm. Spiegelgeschichte
In order to be able to talk about death, which means the complete termination of the vital functions of living beings, vital functions must cease to come back. The phenomenon of death, which is the determinant of the meaning of life, which is the continuation or the opposite of life, appears in literary works, which are considered as a reflection of human life, as in real life. The death event, which has many causes, can sometimes occur with the will of the person and sometimes with external factors. Death, which is reflected in literary works in different shapes and sizes, becomes a symbol that can be interpreted in different ways in literature. In the short story of the Austrian writer Ilse Aichinger, which we are discussing here, named “Mirror Story”, the phenomenon of death is handled from a different perspective.
In the short story, it is the subject of a young woman who lost her mother at a young age and had to have her baby aborted through abortion, this time facing her own death. The encounter in question is conveyed in a structure that goes from beginning to end, as we are familiar with it. In this short story, which deals with the separation from the world, the reader witnesses that the main figure is in an awakening with this separation. The woman's boyfriend is presented in a distant manner as a figure witnessing death from the outside. In general, it is seen that the phenomenon of death is given based on a philosophical background. In this study, the phenomenon of "death", which is discussed from different angles in the short story "Mirror Story", will be discussed with a text-oriented method.
Keywords: German Language and Literature Ilse Aichinger Mirror Story Spiegelgeschichte Death.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alman Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2022 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2022 |
Kabul Tarihi | 17 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |