Günümüz toplumlarında gözetim üzerine yapılan çalışmalar giderek ivme kazanmıştır. Devletlerin ve / veya şirketlerin insanları izleme amaçları belirsiz ve tartışmaya açık olması bakımından bu çalışmalar, gözetim üzerine çeşitli teoremler ortaya koymuştur. Bununla birlikte, gözetimin distopik yönü bu çalışmaların çoğunda ortak bir zemin oluşturmaktadır. Şüphesiz, futuristik-distopik kurguların dünyalarına derinden aşılanan gözetim toplumlarına yönelik artan korku günümüz dünyasının bir gerçeği haline geldiğinden, bu hususla ilgili haklılık paylarının olduğu aşikârdır. Başka bir deyişle, gözetim toplumu bugünün distopyası haline gelmiştir. Foucault’nun panoptikon fikrinin aksine, günümüz toplumundaki gözetim nispeten daha karmaşık ve merkeziyet dışıdır. Bu tür bir gözetimi, Haggerty ve Ericson “gözetim asamblajı” olarak adlandırmaktadır. Dave Eggers'ın Çember (YIL) adlı eseri bu çeşit bir gözetimi yansıtan en güzel örneklerden biridir. Bu roman, bize gözetim asamblajının karmaşıklığını gösterdiği gibi, bireylerin kendilerini tam şeffaflığa maruz bırakmaya istekli ajanlar haline getirerek gözetim assamblajının bireysel alanı yok etmedeki rolünü çok iyi resmeder DÜŞÜK CÜMLE. Bu durum, en nihayetinde bireyin yok olmasına neden olmaktadır. Bu araştırma makalesi, Haggerty ve Ericson’ın “gözetim asamblajı” teorisine ve hoşnutsuzluklarına odaklanarak Dave Eggers’ın Çember adlı eserini günümüzün distopyası olarak incelemeyi amaçlamaktadır.
Emekleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Surveillance studies have gained momentum in today’s societies. These studies have put forward various theorems on surveillance since the states and/or corporations’ purposes of monitoring people are nebulous and open to discussion. However, the dystopian aspect of surveillance holds a common ground in most of these studies. No doubt, they have a fair share in their discussion since the growing fear of surveillance societies deeply instilled in the worlds of the futuristic-dystopian fiction has become a fact of our present world. That is, surveillance society has become today’s dystopia. Unlike the Foucaldian panopticon, surveillance in today’s society is relatively more complex and decentralized. This kind of surveillance is, what Haggerty and Ericson call, “the surveillant assemblage”. Dave Eggers’ The Circle is perhaps one of the best examples that portray it blatantly. As it shows us the complexities of the surveillant assemblage, it portrays its role to destroy individual zone by making them the willing agents to expose themselves to full transparency. This will eventually lead to the demise of the individual. With this purpose in mind, this research article examines Dave Eggers’s The Circle as today’s dystopia by giving utmost consideration to Haggerty and Ericson’s theory of surveillant assemblage and its discontents.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kuzey Amerika Dilleri, Edebiyatları ve Kültürleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ağustos 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |