Dünya tarihinde bazı önemli olaylar bıraktıkları izler bakımından oldukça ses getirir. 2020 yılı ve meydana gelen Covid-19 salgını da bu noktada oldukça dikkatimizi celbetmektedir. Çin’de başlayan ve aşama aşama dünyaya yayılarak birçok insanın ölümüne sebebiyet veren salgının, dünya üzerinde önemli noktalarda yıkıcı etkileri olduğu müşahede edilmektedir. İnsanlığın ilk başlarda korku, panik ve ölüm korkusu ile karşıladığı mevcut durumda yumuşamalar olsa da tehlike halen devam etmektedir. Salgını kontrol alma adına devlet yönetimlerinin atmış olduğu adımlar, ekonomik ve siyasi kararlar sonrasında yaşanan gerilim ve kaoslar, konu üzerinde çeşitli teoriler oluşturulmasına yol açmıştır. Virüsün Çin’deki Wuhan şehrinde bir hayvan pazarından ya da oraya yakın viral araştırma laboratuvarından çıkmış olma söylentileri akıllara ilk olarak biyolojik silah ya da biyoterör ihtimalini getirmiştir. Gözle görülmeyen bir tehdit olması nedeni ile insanlarda büyük bir korku ve endişe atmosferi oluşturan virüsü kontrol altına almak için çeşitli kısıtlamalar uygulanmaya konulmuştur. Alınan tedbirler ağırlıklı olarak kişinin diğer insanlarla mesafeli olması, topluluktan kaçınması, evinden çıkmaması ve hareketlerini azaltması; işine, eğitimine ve toplantılarına uzaktan iletişimle devam etmesi şeklinde olmuştur. Bunun sonucunda da insanlığın aklına komplo teorileri ile karışık yeni sorular gelmektedir. Mevcut durumun yeni bir dünya ve insan algısı oluşturmak için ortaya çıkarıldığı gibi.
Bu çalışma Covid-19 ekseninde yaşanan tartışmalara ışık tutma amacı taşımaktadır. Özellikle, konuya biyoterör ve korku cephesinden yaklaşılarak, felsefi bir perspektif sunulmaya çalışılmıştır. Kavramların etimolojik kökeninden yola çıkarak bir anlama çabasında bulunmak da bu noktada mihenk taşlarından birini oluşturmaktadır.
Çalışmamızı değerlendirecek kıymetli hakemlere ve dergi sorumluluğunu yürüten kıymetli akademi üyelerine sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Biz araştırmacılara bu fırsatı sundukları için en içten ve samimi duygularla teşekkürlerimi iletiyorum.
Some important events in the history of the world make quite a sound in terms of the traces they left. The year 2020 and the resulting Covid-19 outbreak also attract our attention at this point. It is seen that the epidemic, which started in China and gradually spread to the world, causing the death of many people, has devastating effects on important points in the world. Although humanity initially worried about fear, panic and fear of death, the danger still continues. The steps taken by state administrations with the aim of controlling the epidemic, tension and chaos after economic and political decisions have led to various theories on the subject. Rumors that the virus originated in an animal market or a viral research lab near Wuhan in China, first brought to mind the possibility of biological weapons or bioterrorists. Various restrictions have been put in place to control the virus, which creates an atmosphere of great fear and anxiety in humans. The measures taken mainly include keeping the person at a distance from other people, avoiding the community, not leaving their home and reducing their movements; It has been in the form of continuing his job, education and meetings by remote communication. As a result, new questions come to the mind of mankind, mixed with conspiracy theories. As the current situation is uncovered to create a new world and human perception.
This study aims to shed light on the discussions on the Covid-19 axis. Especially, the subject was approached from the bioterrorist and fear front, and a philosophical perspective was tried to be presented. Making an effort to understand based on the etymological origin of the concepts constitutes an important dimension at this point.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2021 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ocak 2021 |
Kabul Tarihi | 25 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 1 |