Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesinin düşmesi üzerine Ruslar karadan ve denizden Doğu Karadeniz bölgesini abluka altına almıştır. 1916-1918 yılları arasında bölge halkı büyük acılar yaşamıştır. Bu acıların başında bölge ahalisinin kendi topraklarında muhacir durumuna düşmesi ve zorunlu göç gelmektedir.
Bu çalışma kapsamında, Doğu Karadeniz’de Rus işgali sırasında bölgedeki kadın faaliyetleri incelenmiştir. Doğu Karadeniz’de savaş yıllarında cephede ve cephe gerisinde hizmet veren Türk kadınları iki kategoride değerlendirilmiştir. Birincisi cephede düşmana karşı bizzat omuz omuza savaşan kadınlardır. İkincisi cephe gerisinde cephane fabrikalarında veya geri hizmet sınıfında hastabakıcılık, terzilik, aşçılık gibi hizmet veren kadınlarıdır. Bu kadınların faaliyetleri ATASE evrakları üzerinde yapılan çalışma neticesinde belgeleriyle birlikte ortaya konulmuştur. Bu istilayı fırsat bilip işgal kuvvetleri yanında yer alan ve onlara hizmet eden Gayrımüslim kadınlar vardır. Bu evraklardan edinilen bilgiler ışığında bölgede zararlı faaliyetlerde bulunan ecnebi kadınların faaliyetleri incelenmiştir. Doğu Karadeniz bölgesinde yaşayan veya İstanbul’dan bu bölgeye sevk edilen Ermeni ve Rum kadınların başta casusluk faaliyetleri olmak üzere birçok zararlı faaliyette bulunduklarını tespit ettik. Kadınların bu faaliyetleri devlet tarafından yakından takip edilmiş ve Türk askerinin zarar görmemesi için tahriratlar yayınlanmıştır.
After the fall of the Caucasian front during the First World War, the Russians blockaded the Eastern Black Sea region from land and sea. Between 1916 and 1918, the people of the region experienced great pain. At the beginning of these sufferings, the people of the region become refugees in their own lands and their forced migration comes.
Within the scope of this study, the activities of women in the region during the Russian occupation in the Eastern Black Sea Region were examined. Turkish women who served at the front and behind the front during the war years in the Eastern Black Sea Region were evaluated in two categories. The first is the women who fight shoulder to shoulder against the enemy at the front. Secondly, the women who served as nurses, tailors, cooks in ammunition factories or in the back service class were revealed as a result of the work done on ATASE documents, together with their documents. There are also non-Muslim women who took advantage of this invasion and took sides with the occupation forces and served them. In the light of the information obtained from these documents, we examined the activities of foreign women engaged in harmful activities in the region. We have determined that Armenian and Greek women living in the Eastern Black Sea region or who were transferred from Istanbul to this region are engaged in many harmful activities, especially espionage activities. These activities of women were closely followed by the state and official correspondences were published to prevent the Turkish soldiers from being harmed.
Ottoman Russian War Eastern Black Sea Turkish woman Armenian Greek.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 4 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN 100. YILI ÖZEL SAYISI |