The rapid evolution of the media has expanded its influence, making it a powerful tool in shaping public perception. The media plays a dual role regarding individuals, portraying them both as subjects and objects. This representation can either protect or violate individual rights. News content is a key area where these functions become clear, with language and semantics offering insights into how the media serves these roles. This study examines how rights violations are framed in the media in 2023, focusing on the discourses that shape these narratives. Using discourse analysis within a social constructivist approach, the research explores how media coverage influences perceptions of rights violations. The study finds that in 2023, media coverage of rights violations predominantly revolves around racism, Islamophobia, xenophobia, and the Israel-Palestine conflict. The results suggest that the media's framing of these issues through language has a significant and manipulative impact, extending across various sectors, including politics, economics, health, and sports. This framing can lead to rights violations for individuals, communities, and groups. Ultimately, the media does not just reflect reality but actively shapes it, potentially undermining the protection of individual and collective rights.
Racism Islamophobia xenophobia Israel-Palestine war rights violations
Medyada yaşanan gelişmeler ve dönüşümler medya organlarının ve bu organlar üzerinden sunulan içeriklerin erişim ve etki hinterlandını da arttırmıştır. Medyanın hem öznesi hem de nesnesi konumunda olan bireye dair medyanın sunmuş olduğu içerikler farklı işlevsel özellikler taşımaktadır. Medyada sunulan içerikler bireylerin haklarını koruyan bir işlevsel özellik taşıyabileceği gibi hak ihlallerine sebebiyet verebilecek bir işlevsel özellikte taşıyabilir. Medyada sunulan haber içerikleri bu işlevsel farklılığın ortaya konulduğu önemli argümanlardan birini oluşturmaktadır. Haber içeriklerinde dilin kullanım stratejileri, sıfatların anlamsal arka planı haberin hangi işlevsel özelliğe hizmet ettiğine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Buradan hareketle çalışmanın amacını 2023 medyada yer alan hak ihlalleri ile ilgili haber içeriklerin hangi başlıklar üzerinde yoğunlaştığını ve bu içeriklerin hangi söylemler üzerinden servis edildiğini ortaya çıkarmak oluşturmaktadır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden eleştirel söylem analizi tekniği ile yapılandırılmış olup temel yaklaşım olarak sosyal inşacı yaklaşım doğrultusunda tasarlanmıştır. Çalışmada 2023 yılı içerisinde medyada yer alan hak ihlallerinin ırkçılık, İslamofobi, yabancı düşmanlığı ve İsrail-Filistin savaşı şeklinde dört başlıkta yoğunlaştığı görülmektedir. Çalışma sonucunda medya üzerinden kurgulanmış gerçeklik ile oluşturulan haber içeriklerinin söylem dilinin manipülatif olarak siyasetten ekonomiye, sağlıktan spora kadar sosyal yaşam alanının büyük bir bölümüne sirayet ettiği ve bu durumun da bireyler, topluluklar ve gruplar üzerinde bir hak ihlalinin oluşmasına zemin hazırladığı sonucuna ulaşılmıştır.
Irkçılık İslamofobi yabancı düşmanlığı İsrail-Filistin savaşı hak ihlalleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 7 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 16 Sayı: 1 |