Current work, which is based on the relation of art and technology, discusses the ability of transformation
of knowledge in modern time. The access to information has been accelerated by the possibilities
that the technology offers nowadays. While the positive and negative aspects of this accessibility are
examined throughout the article; the qualitative diversity of knowledge appears to tend to expand
the boundaries of the debate area. The transformation of modern art and artistic knowledge which
is researched as the main subject in The Mill and The Cross (2011) by Lech Majewski, is the reason of
analysis of the relationship between man and technology in particular. In Lech Majewski’s The Mill and
The Cross; he aims to direct the transfer of Pieter Brueghel’s artistic work in cinematic language. It is far
from creating a fictitious reality in terms of a movie; Majewski adds the physical action into Bruegel’s
photographic but moving images with the cinematographic narrative and actors. Thus, Majewski not
only allows Bruegel’s paintings to be visible in cinema and artistic information to reach broad masses,
but also adds a new formation to the paintings.
Sanat ve teknoloji ilişkisi başlığı altındaki çalışmanın kapsamı, bilginin modern çağda yayılma
kabiliyeti ekseninde tartışılacaktır. Günümüzde bilgiye erişim, teknolojinin sağladığı imkânlar
doğrultusunda son derece hızlanmıştır; çalışma boyunca bu erişim kabiliyetinin olumlu ve olumsuz
yönleri irdelenirken, bilginin niteliksel çeşitliliği tartışma alanının sınırlarının genişlemesi eğilimini
görünür kılmıştır. Lech Majewski’nin Değirmen ve Haç (The Mill and The Cross-2011) adlı filmi eksen
alınarak incelenen modern teknoloji ile sanatsal bilginin dönüşümü, insan ve teknoloji arasındaki
ilişkinin de detaylı bir şekilde irdelenmesini gerekli kılmıştır. Lech Majewski, Değirmen ve Haç adlı
filmde Pieter Bruegel’in sanatsal eserlerinin sinema diliyle aktarımını hedeflemiştir. Filmin niteliği
itibariyle kurgusal bir gerçeklik yaratmaktan ziyade, Bruegel’in fotoğrafik, ama içerisinde hareket
barındıran resimlerine, sinematografik anlatıyla ve oyuncular vasıtasıyla fiziki eylemi eklemiştir.
Böylece Majewski, yalnızca Bruegel’in tablolarını sinemada görünür kılarak sanatsal bilginin geniş
kitlelere ulaşmasına imkân sağlamamış; aynı zamanda resimlere yeni bir oluş katmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri (Çift kör hakem sürecinden geçmiş ve indekslenebilir makalelerdir) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 8 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)