Öz
Çalışmanın amacı, erken çocukluk dönemine dayanan ayrılma-bireyleşme süreçlerindeki problemlerin ve duygu düzenleme güçlüklerinin uzamış yas belirtilerini ne ölçüde yordadığının belirlenmesidir. Çalışmanın örneklemi 123 (%58) kadın, 89 (%42) erkek olmak üzere yaş ortalaması 26.26 (S = 7.55) olan 212 kayıp yaşamış katılımcıdan oluşmaktadır. Veri toplama amacıyla, Kişisel Bilgi Formu, Karmaşık Yas Envanteri (KYE), Ayrılma-Bireyleşme Envanteri (ABE) ve Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği-Kısa Form (DDGÖ-16) kullanılmıştır. Korelasyon analizi sonucunda uzamış yas belirtilerinin ayrılma bireyleşme envanteri ve duygu düzenleme güçlüğü ölçeği arasında pozitif yönde ilişkiler olduğu görülmüştür. Araştırmanın temel amacı doğrultusunda yürütülen hiyerarşik regresyon analizi sonucuna göre ise uzamış yas belirtilerini ayrılma-bireyleşme farklılaşma ve ilişki problemleri ile duygu düzenleme güçlüğü açıklık alt boyutunun pozitif yönde yordadığı görülmüştür. Son modelde açıklanan toplam varyans %30 olmuştur. Bulgular uzamış yasta ayrılma-bireyleşme ve duygu düzenleme süreçlerinin önemini ortaya koyan ampirik veriler sunmaktadır. Aynı zamanda mevcut çalışma ile M. Mahler’in (1974) ayrılma bireyleşme kuramı ve duygu düzenleme güçlükleri temelinde uzamış yas belirtilerini inceleyerek özgün bulgulara ulaşıldığı düşünülmektedir. Elde edilen sonuçlar uzamış yas belirtilerinde erken dönem yaşantılardan temel alan ayrışma, bireyleşme, ilişki süreçleri, duygu düzenleme süreçlere yapılacak klinik müdahalelerin önemine de işaret etmektedir.