In historical studies, chronicles are among the most important sources. In the majority of the chronicles, the authors usually give extensive information about the cases in which they witnessed in their times starting from the previous periods. Therefore, all the chronicles are the most important sources that history researchers should make use of them. Our study subjects to the work Tuhfat-al fakîr ilâ sâhib al-sarîr which is also one of these precious sources. After the collapse of The Ilkhanid Empire (1256-1353), the region experienced a power vacuum known as the “Period of Interregnum” which emerged in the form of local dynastic states. Tuhfat-al fakîr ilâ sâhib al-sarîr is a work written in Arabic in 800/1397-1398 by Muhammad bin Abdal-Karîm al-Îjî who lived in Shiraz region at the same time. The author has presented the work to Timur dominating the region towards the end of this period. As it is understood, this exquisite work has been submitted to the court library. In general, the work has focused on different issues such as the genealogy of various communities, the genealogy, and works of scholars, astronomy, geography, history, and philosophy. Another feature of the work is to offer important information regarding the history method.
Tuhfat-al fakîr ilâ sâhib al-sarîr Muhammad bin Abd-al-Karîm al-Îjî Timur Genealogy Historiography.
Tarih araştırmalarında vekâinâmeler en önemli kaynaklar arasında yer alır. vekâinâmeler müellif, genellikle daha önceki dönemlerden başlamak üzere, kendi döneminde bizzat şahit olduğu vakalar hakkında bilgi verir. Bu nedenden dolayı bütün vekâinâmeler özellikle tarih araştırmacılarının istifade etmeleri gereken en önemli kaynaklardandır. Çalışmamıza konu olan Tuhfetü’l-fakîr ilâ Sâhibu’s-serîr adlı eser de bu nâdide kaynak eserlerden birisidir. İlhanlı Devleti’nin (1256-1353) çöküşünden sonra yaşanan iktidar boşluğu üzerine meydana gelen “Fetret Devri” sırasında, İran’ın çeşitli bölgelerinde mahallî hanedanlar ortaya çıkmıştır. Tuhfetü’l-fakir ilâ Sâhibu’s-serîr de aynı dönemde Şiraz bölgesinde yaşayan Muhammed b. Abdülkerîm el-Îcî tarafından Arapça olarak 800/1397-1398 yılında telif olunmuştur. Müellif, eserini bu dönemin sonlarına doğru bölgeye hâkim olan Timur’a takdim etmiştir. Bu nefis eserin padişahın saray kütüphanesine sunulduğu anlaşılmaktadır. Genel olarak eser, çeşitli toplulukların şeceresi, âlimlerin şeceresi ve eserlerinin yanısıra, astronomi, coğrafya, tarih ve felsefe gibi birçok ilim hakkında bilgileri içerir. Eserin bir diğer özelliği de, tarih metoduna ilişkin sunduğu önemli bilgilerdir.
Tuhfetü’l-fakîr ilâ Sâhibu’s-serîr Muhammed b. Abdülkerîm el-Îcî Timur Şecere-i Ensâb Tarih Yazıcılığı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tarihsel Antropoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 19 |