Osmanlı Devleti Rumeli topraklarına yerleşmeye başladıktan sonra buralarda kalıcı olabilmek için Anadolu’dan Müslüman-Türk iskânı gerçekleştirirken, vakıflar aracılığıyla da dinî, içtimai, iktisadi kurum ve yapıları inşa etmiştir. 14. yüzyılın ikinci yarısında ilk fethedilen yerlerden biri olarak Gümülcine’de de iskân süreci başlamış, 15. yüzyıl içerisinde vakıflar sayesinde şehirde cami, mescit, zaviye, tekke ve medrese gibi toplumun ihtiyacı olan yapılar artmıştır. Şehirdeki ilk medrese 1455 yılında Ahi Ali tarafından vakıf kurulmak suretiyle inşa edilmiştir. Döneminde şehrin varlıklı kişilerinden olduğu anlaşılan Ahi Ali, adını medreseye verdiği gibi, Börkçüler Zaviyesi’ne de maddi ve manevi anlamda katkıda bulunmuş ve 16. yüzyılda bu zaviye onun adıyla bilinir olmuştur. Böylece medrese ve zaviye birlikte anılmıştır. Medrese ve zaviye, Osmanlı Devleti Gümülcine üzerindeki idaresini kaybettiği 20. yüzyılda dahi varlığını sürdürmüştür. Türkiye ve Yunanistan arşivlerindeki belgeler ve defterler sayesinde Ahi Ali’nin kökeni, onu vakıf kurmaya yönelten dinî ve dünyevi sebepler, vakfettiği menkul ve gayrimenkuller, özellikle 19. yüzyıldan itibaren Gümülcine ahalisi tarafından vakfedilen nukûdların muhasebesi ve medrese için yapılan harcamalar tespit edilmiştir. 20. yüzyılda özellikle Yunanistan idaresinde iken tutulan kayıtlar sayesinde, vakfın menkul ve gayrimenkullerine ve gelirlerine, medresede bulunan kitaplarına ve de eşyalarına dair bilgilere ulaşılmıştır. Bütün bunlarla birlikte Ahi Ali’nin 18. yüzyıldan itibaren Gümülcine’deki yönetici kesim ve ahalisi tarafından nasıl tanındığı ve anıldığı kısmen de olsa açıklanmaya çalışılmıştır. Böylece Gümülcine’nin ilk medresesi kuruluşundan 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar imkânlar ve veriler neticesinde araştırılıp incelenmiştir.
After the Ottoman Empire began settling in the Rumelia territories, they aimed to establish a permanent presence by facilitating the settlement of Muslim Turks from Anatolia and establishing religious, social, and economic institutions and structures through waqfs (endowments). As one of the first places to be conquered in the second half of the 14th century, the settlement process began even in Komotini. The number of structures needed by the community, such as mosques, masjids, zawiyahs, tekkes, and madrasahs, increased in the city, thanks to establishment of waqfs throughout the 15th century. The first madrasa in the city was built in 1455 by Ahi Ali, who established a waqf for this purpose. Ahi Ali, a wealthy figure in the city during that period, not only lent his name to the madrasa but also provided both material and spiritual support to the Börkçüler Zawiyah, which became known by his name in the 16th century. Consequently, the madrasa and the zawiyah became closely associated. These institutions continued to exist even into the 20th century when the Ottoman Empire lost control over Komotini. Through documents and registers accessed in the archives of Turkey and Greece, we have identified Ahi Ali’s origins and the religious and worldly motivations that led him to establish the waqf. We have also documented the movable and immovable properties he endowed, the accounting of cash endowments contributed by the people of Komotini- particularly from the 19th century onwards- and the expenditures made for the madrasa. Thanks to records kept during the period of Greek administration in the 20th century, we obtained information about the waqf’s assets, including its movable and immovable properties, income, books in the madrasa, and other belongings. Additionally, we have attempted to partially explain how Ahi Ali was recognized and remembered by the ruling class and the people of Komotini from the 18th century onwards. Thus, we have researched and examined the first madrasa of Komotini from its establishment up to the first quarter of the 20th century, based on available resources and data.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Tarihsel Çalışmalar (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 19 Eylül 2024 |
| Kabul Tarihi | 29 Mart 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 14 Sayı: 2 |
Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi (BAED), 01.01.2026 tarihinden itibaren makale kabul ve hakemlik süreçlerini DergiPark üzerinden yürütecektir.
Dergimizin resmi e-posta adresi baedergisi@gmail.com olarak kullanılmaya devam etmekle birlikte yazar ve hakemerimiz Dergipark mesajlaşma sistemi üzerinden de iletişim kurabilirler.
Creative Commons Attribution 4.0 International License 