İkinci Dünya Savaşı öncesi Balkanlarda revizyonist devletlere karşı alınan önlemler yetersizdi. Eksikliği gidermek isteyen Türkiye ve Yunanistan, 1930 Dostluk Antlaşması ve 1933 Samimi Anlaşma Paktı’ndan doğan iş birliğinin genişletilmesine ek olmak üzere 1938 yılında yeni bir antlaşma imzalamışlardır. Antlaşma siyasi ve askeri boyutları bulunan emniyet sistemi olarak Atatürk dönemi Türk-Yunan ilişkilerinin doruk noktasıydı. Mevcut düzenlemelere eklenen hükümlere göre bağıtlı iki devletten birine saldıran devletin askerlerini diğer devlet kendi topraklarından geçirmeyecek, icabında silahla karşı konularak tarafsız kalınacaktı. Böylece iki devlet Balkan ortalarından gelecek bir saldırıya karşı topraklarının güvenliğini sağlamlaştırmışlardır. Ayrıca kendi toprakları üzerinde birbirlerinin emniyetini bozacak veya hükümetini değiştirecek girişimleri de engelleyeceklerdi. Kurulan ittifak rejimi Balkan Antantı’nın ruhuna uygun olmanın yanında bu ruhun geliştirilmesini de amaçlamıştır. Samimi Anlaşma Paktı ve Balkan Antantı Türkiye’nin barışseverliği ve Atatürk’ün uzağı gören siyasetinin bir sonucuydu. 1938 Ek Antlaşması ise bu siyasetin bir uzantısı ve en ileri aşaması olmuştur.
Türk Dış Politikası Türk-Yunan Antlaşmaları Mustafa Kemal Atatürk Elefterios Venizelos İoannis Metaksas
Before the Second World War, the measures taken against revisionist states in the Balkans were insufficient. Greece and Turkey who wanted to address this issue, signed a new treaty in 1938, in addition to cooperation arising from the expansion of the Pact in the 1930 Treaty of Friendship and the 1933 Sincere Agreement. As a security system with political and military dimensions, the treaty was the culmination of Turkish-Greek relations in the Ataturk period. According to the provisions added to the existing regulations, the soldiers of the state attacking the other state under the conditions would not pass through the other state’s territory. If necessary, it would be countered with a gun and remain neutral. Thus, the two states strengthened the security of their lands against an attack from the middle of the Balkans. They would also prevent attempts to disturb each other’s security or change their government on their land. The alliance regime that was established aimed not only to be suitable for the spirit of the Balkan Pact but also to develop this spirit. Sincere Agreement Pact and Balkan Pact were the results of Turkey’s pacifism and Ataturk’s far-sighted policy. The 1938 Additional Treaty, has been an extension and also the furthest point of his policy.
Turkish Foreign Policy Turkish-Greek Treaties Mustafa Kemal Ataturk Elefterios Venizelos İoannis Metaksas
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 10 Sayı: 2 |
Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi (BAED), DergiPark üzerinden makale kabul ve hakemlik süreçlerini yürütmemektedir.
Makale göndermek isteyen yazarların baedergisi@gmail.com adresine yazılarını göndermeleri gerekmektedir.
For submission of articles to the JBRI: baedergisi@gmail.com
Creative Commons Attribution 4.0 International License