Substance use disorder is an important public health problem spreading rapidly all over the world. Substance use disorder, a brain disease, continues with remissions and relapses. It can cause a wide variety of medical problems, disruption of social functioning, loss of productive years of life, and even death. Individuals who can not fully fulfill their social functioning prefer to be together and use substances with individuals who use substance like themselves by isolating themselves from society. The vicious cycle that occurs in this way causes the individual’s wellness and theirs perception of this wellness to be adversely affected and individuals to lose their well-being status. The individual who perceives his / her abstinence negatively prefer to use the substance as a method of coping to feel good. It is possible that this problem can be solved and the positive results can be reached in the treatment, but only by fighting relapse. In this struggle, complementary multidisciplinary team work and nurses in this team; identification of risk groups, evaluation of individuals with substance use disorders as a whole are very important in continuity of the care. In this context, psychiatric nurses can protect the hopes of the individuals and integrate the information obtained through evidence to their practices while performing the roles of education and counseling.
Substance-use disorder relapse prevention social functioning.
Madde kullanım bozukluğu tüm dünyada hızla yayılan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bir beyin hastalığı olan madde kullanım bozukluğu remisyon ve relapslarla devam etmektedir. Çok çeşitli tıbbi sorunlara, sosyal ve toplumsal işlevselliğin bozulmasına, üretken geçen yaşam yıllarının kaybına ve hatta ölüme sebebiyet verebilmektedir. Sosyal ve toplumsal işlevselliğini tam olarak yerine getiremeyen birey, toplumdan kendini soyutlayarak kendi gibi madde kullanan bireylerle birlikte olmayı ve madde kullanmayı tercih etmektedir. Bu şekilde oluşan kısır döngü bireyin esenliğinin ve birey tarafından bu esenliğin algılanışının olumsuz etkilenmesine ve iyi oluş halini yitirmesine yol açmaktadır. Kullanılan madde bir yandan bireyin esenlik algısını olumsuz etkilerken diğer yandan da esenliğini olumsuz algılayan birey kendini iyi hissetmek için bir başa çıkma yöntemi olarak madde kullanımını tercih etmektedir. Bu sorunun çözülebilmesi ve tedavide olumlu sonuçlara ulaşılabilmesi ancak relapsla mücadele etmekle mümkün olabilir. Bu mücadelede bütünleyici ve tamamlayıcı olan multidisipliner ekip çalışması ve bu ekibin içinde de hemşireler; riskli grupların belirlenmesi, madde kullanım bozukluğu olan bireylerin bütüncül olarak değerlendirilmesi, bakımda sürekliliğin sağlanmasında önemli bir yere sahiptir. Bu bağlamda psikiyatri hemşireleri, eğitim ve danışmanlık rollerini gerçekleştirirken bireylerin umutlarını koruyabilir ve kanıtlarla elde edilen bilgileri uygulamalarına entegre edebilirler.
Madde kullanım bozukluğu sosyal işlevsellik psikiyatri hemşireliği
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Kabul Tarihi | 29 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 19 Sayı: 2 |
Bağımlılık Dergisi - Journal of Dependence