Amaç: Bu çalışmada madde bağımlılığı tedavisinde, vaka danışmanlığı hizmeti alan hastalar ile bu hizmeti almadan takibi yapılan Sentetik Kannabinoid kullanım bozukluğu olan hastaların remisyon sürelerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırma, 2018 yılında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilmiştir. Vaka danışmanları tarafından takip edilen 43, takip edilmeyen 37olmak üzere toplam80 Sentetik Kannabinoid kullanım bozukluğu olan hasta ile çalışma yürütülmüştür. Çalışmaya alınan hastalar düzenli görüşmelere çağrılarak 3 ay boyunca takip edilmiştir. Verilerin toplanmasında literatür doğrultusunda yapılandırılmış Hasta İlk Görüşme Formu ve Hasta Takip Formu kullanılmıştır.
Bulgular: Hastaların %60’ının ilköğretim mezunu, %73,8’inin bekâr, %57,5’inin çalışmadığı ve %93,8’inin de ailesiyle yaşadığı belirlenmiştir. Çalışmadaki tüm hastaların %60’ının erken remisyon ölçütlerini karşıladığı, %40’ının ise depreşme yaşadığı saptanmıştır. Vaka danışmanlarının hizmet verdiği hastaların %76,7’sinin remisyonda kaldığı, %23,3’ünün depreşme yaşadığı saptanmıştır. Vaka danışmanlarının hizmet vermediği hastaların ise %40,5’inin remisyonda kaldığı, %59,5’inin depreşme yaşadığı görülmüştür. Vaka danışmanları tarafından takip edilen hastaların, takip edilmeyen hastalara kıyasla remisyonda kalma oranlarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış olduğu gözlenmiştir.
Sonuç: Vaka danışmanları tarafından takip edilen hastaların, takip edilmeyen hastalara göre daha yüksek oranda remisyonda kaldıkları görülmüştür. Madde bağımlılığı tedavisinde vaka danışmanı olan hastaların, remisyon sürelerinin daha uzun olması; bu tür programların tedavi ve rehabilitasyonda kullanılabileceğini göstermektedir.
AMATEM BADEM Depreşme Madde bağımlılığı Vaka danışmanlığı hizmeti
SBÜ Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi
Objective: The aim of this study was to compare the remission periods of patients who receive case counseling service and those who are followed up without this service in the treatment of substance addiction.
Method: The research was carried out in 2018 at the Health Sciences University Erenköy Mental and Neurological Diseases Training and Research Hospital. The study was conducted with a total of 80 synthetic cannabinoid addicted patients, 43 followed by the case counselors and 37 not followed. The patients included in the study were called for regular interviews and followed for 3 months. The Patient First Interview Form and Patient Follow-up Form, structured in line with the literature, were used to collect the data.
Results: 60% of the patients were primary school graduates, 73.8% were single, 57.5% were not working and 93.8% lived with their families. 60% of all patients in the study met the criteria for early remission, and 40% experienced relapse. 76.7% of the patients served by the case counselors remained in remission and 23.3% experienced relapse. 40.5% of the patients who were not served by case counselors remained in remission and 59.5% experienced relapse. A statistically significant increase in remission rates was observed in patients followed up by case counselors compared to patients who were not followed.
Conclusion: The patients followed up by the case counselors remained in remission at a higher rate than the patients who were not followed up. The longer remission period in the follow-up of the case counselor in the treatment of substance addiction indicates that such programs can be used in treatment and rehabilitation.
Amatem BADEM Relapse Substance addiction Case counseling service
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Madde Bağımlılığı |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Kabul Tarihi | 11 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 23 Sayı: 3 |
Bağımlılık Dergisi - Journal of Dependence