Ibn Sina defines cognition in the most general sense as “the formation of the image of a thing in the mind.” Sharaf al-Din al-Mas'udi, one of the critical commentators on Ibn Sina in the 12th century, criticized Ibn Sina's definition from many different angles. The research topic of this article is to examine al-Mas'udi's understanding of cognition as an example of the debates on the nature of cognition in the 12th century. This study aims to identify al-Mas'udi's understanding of perception through his criticisms, to evaluate these criticisms, and to analyze the origins of the differences in opinion between al-Mas'udi and Ibn Sina on the subject of perception. One of the problems at the center of Mes'ûdî's criticisms is the question of whether cognition can be defined; the second is the rejection of cognition as perception and impression; the third is the rejection of cognition as acceptance and presence; and the fourth is the rejection of cognition as forming a category of existence in the mind. The reasons for these rejections contain essential clues about Mes'ûdî's understanding of cognition. Mes'ûdî believes that cognition cannot be defined. According to Mes'ûdî, since cognition is the most general of known things, it is impossible to determine its genus and species; therefore, it cannot be defined. In his view, cognition cannot be reduced to a meeting or encounter between the cognizer and the cognized. Similarly, accepting cognition as association, presence, or impression is incorrect. Ultimately, these discussions show us that the fundamental difference between Ibn Sina and Mes'ûdî's understandings of knowledge results from more profound divergences in their understandings of the self and existence.
Islamic Philosophy Sharaf al-Dīn al-Mas Ibn Sina Perception Nafs.
İbn Sina idraki en genel anlamda ‘şeyin suretinin zihinde hâsıl olması’ şeklinde tanımlamaktadır. 12. yy’ın önemli İbn Sina şârihlerinden olan Şerefüddin el-Mes’ûdî İbn Sina’nın bu tanımını farklı pek çok açıdan eleştirmiştir. Bu makalenin araştırma konusu 12. yy’da idrakin mahiyetine dair yapılan tartışmaların bir örneği olarak Mes’ûdî’nin idrak anlayışını ele almaktır. Bu çalışmanın amacı Mes’ûdî’nin idrak anlayışını eleştirileri üzerinden tespit etmeye çalışmak, bu eleştirileri değerlendirmek ve idrak konusunda Mes’ûdî ve İbn Sina arasındaki görüş farklılığının kökenlerini tahlil etmeye çalışmaktır. Mes’ûdî’nin eleştirilerinin odağında yer alan problemlerden biri, idrakin tanımının yapılıp yapılmayacağı meselesi; ikincisi idrakin irtisam ve intiba olmasının reddedilmesi, üçüncüsü idrakin mülakat ve huzur olarak kabul edilmesinin reddedilmesi; dördüncüsü idrakin zihinde bir varlık kategorisi oluşturmasının reddedilmesidir. Bu reddiyelerin gerekçeleri Mes’ûdî’nin idrak anlayışına dair önemli ipuçlarını içermektedir. Mes’ûdî idrakin tanımının yapılamayacağını düşünmektedir. Mes’ûdî’ye göre idrak bilinen en genel şeylerden olduğu için cinsini ve faslını tespit etmek mümkün değildir; bu nedenle tanımı yapılamaz. Ona göre idrak, idrak edenle edilen arasındaki buluşmadan/mülakat ibaret olamaz. Aynı şekilde idrakin mukarenet, huzur ve intiba olarak kabul edilmesi de doğru değildir. Nihai tahlilde bu tartışmaların neticesi bize İbn Sina ile Mes’ûdî’nin bilgi anlayışları arasındaki köklü farklılığın temelde nefs ve varlık anlayışlarıyla ilgili daha derin ayrışmaların neticesi olarak ortaya çıktığını göstermektedir.
Bu çalışma "Şerefüddin el-Mes'ûdî ve Felsefesi" başlıklı doktora tezinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Tez çalışmamdaki katkılarından dolayı danışman hocam Prof. Dr. Ahmet Kamil CİHAN'a teşekkürlerimi sunarım.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 5 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 11 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 22 |