Peygamberlerin peygamberlik delili olarak yaşadığı ve tecrübe ettiği olağanüstü durumlara ‘mucize’ denirken, Peygamberler dışında, Kurân’a ve sünnete tam bağlanmış, inancı sağlam ve takva sahibi bir kulun yaşadığı olağanüstü durumlara ise, ‘kerâmet’ denir. Kerâmeti ilgilendiren olağanüstü durum, ortaya çıkan olayların ve tecrübelerin normal tabiat kanunlarının dışında meydana gelmesidir. Kısacası Yüce Allah, sevdiği kulunun iyiliği için geçici bir süre de olsa, tekvinî ayetlerini ve tabiata koyduğu kanunları değiştirmektedir. Kerâmet, kula bazen isteği ve duası üzerine verilir, bazen de isteğine rağmen verilmez, bazen de kulun isteği olmaksızın Allah Teâlâ tarafından kendisine verilir. Kerâmet sahibi kişi, yaşadığı olağanüstü durumun Allah’ın emri ile gerçekleştiğine inanarak Rabbine sığınmalıdır. Aynı zamanda o, kerâmetin değil; istikâmetin esas olduğunu fark etmelidir. Aslında en büyük kerâmet; doğruluk, dürüstlük, tutarlılık, istikrar ve gerçek bağlılık olan sadakat merkezli istikâmet ahlakıyla yaşamaktır. Kerâmet anlayışı, Allah’ı ve O’nun isim ve sıfatlarının yansımalarını ibadet ve müşâhede bilinci içerisinde sevmeyi gerektirir. Nefsine değil Rabbine kul olan bir kişi, kulluğun zevkine, nefsini ve Rabbini tanımakla ve O’nun ikramlarını görme hali olan kerâmetle erişebilir. Dolayısıyla bu makalede kerâmetin anlamsal bağları açısından diğer tasavvufî kavramlarla bağlantı noktaları ele alınmıştır. Bu bağlamda kerâmetin; ubûdiyyet, istikâmet, vecd, ittisâl, fakr ve muhâsebe kavramlarıyla anlamsal bağlantıları açısından benzerlikleri ve farklılıkları semantik tarzda ele alınmıştır.
The extraordinary events experienced by prophets as a proof of their prophecy is named ‘miracle’, while extraordinary events experienced by a devout and pious servant fully committed to the Holy Qur’an and Islamic tradition are called ‘oracle’. An extraordinary event that is considered as a miracle is defined as any event or experience that occurs outside the boundaries of regular laws of nature. In short, God Almighty briefly renews the verses as well as the laws of nature for the good of His beloved servant. A miracle is sometimes granted to the servant through his/her wish and prayer, sometimes it is not granted despite the wish while sometimes Allah grants it regardless of the servant praying for it. A miracle worker must seek refuge in his Lord by believing his extraordinary experience took place only because Allah wanted it to occur. At the same time, he must also recognize that it is not the miracle but steadfastness that prevails. In fact, the greatest miracle is to live with an ethics of steadfastness centred on righteousness, honesty, consistency, permanence and true loyalty. The understanding of miracle required man to be fond of Allah and the reflections of His names and titles within a sense of worship and contemplation. A man who succeeds in becoming a servant of his Lord rather than his inner ego can achieve the joy of obedience by knowing his inner-ego and his Lord and through oracle, which is the state of being able to see His blessings. Accordingly, this article reviews the connection points between the meaning of oracle and other Sufi concepts. In this sense, the semantic connections between oracle and obedience, steadfastness, rapture, joining, spiritual poverty and self-evaluation have been addressed.
Sufism Miracle Steadfastness Obedience Rapture Joining Spiritual Poverty Self-Evaluation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ekim 2020 |
Kabul Tarihi | 19 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 12 |