This article examines the phenomenon of the “calque” (loan translation) shared among Arabic, Turkish, and English. Its principal aim is to demonstrate, through examples, how conceptual transfer takes place between languages. The paper elaborates on the theoretical framework of the calque and classifies its various types, namely full, partial, and free calques. The study observes that, following the invention of the printing press, cultural interaction accelerated, and languages increasingly required new concepts, which were met either by coining native words or by adopting foreign expressions. A calque is defined as the process whereby the literal meaning of a foreign concept is rendered into the target language in order to create a new term. Two principal problems are addressed. The first concerns the insufficient establishment of the notion of calque within the scholarly literature and the complexity of its definitions; the second relates to the difficulty of determining, in certain instances, the precise direction of transfer from one language to another. To overcome these challenges, the article underscores the need for comprehensive corpus-based and historical investigations. The findings indicate that calques occurring at the level of idioms and proverbs constitute important evidence of the nature of cultural contact and the channels of historical interaction. Through extensive dictionary and text analyses, the research identifies numerous shared calques in fields such as science, media, politics, and everyday life. It concludes that idiomatic and proverbial calques serve as significant indicators of cultural exchange. Calques are shown not merely to be linguistic units, but also to constitute valuable testimony to historical, social, and cultural interaction. The study thus offers both theoretical and practical contributions to research on interlingual conceptual transfer.
تدرس هذه المقالة ظاهرة "الاستعارة التركيبية" أو "الترجمة الحرفية" (calque) المشتركة بين اللغات العربية والتركية والإنجليزية. الهدف الأساسي للدراسة هو الكشف عن كيفية حدوث النقل المفاهيمي بين اللغات من خلال الأمثلة. تفصّل المقالة الإطار النظري لمفهوم الاستعارة التركيبية وتصنّف أنواعه المختلفة (الاستعارات الكاملة، والجزئية، والحرة).
تشير المقالة إلى أنه مع التفاعل الثقافي الذي تسارع بعد اختراع الطباعة، ازدادت حاجة اللغات إلى مفاهيم جديدة، وتم تلبية هذه الاحتياجات إما من خلال اشتقاق الكلمات في اللغة نفسها أو من خلال النقل من لغة أجنبية. ويتم التأكيد على أن الاستعارة التركيبية هي طريقة لإنشاء مصطلح جديد عن طريق ترجمة المعنى المعجمي لمفهوم أجنبي إلى اللغة الهدف.
ركزت الدراسة على مشكلتين أساسيتين: الأولى هي أن مفهوم الاستعارة التركيبية لم يترسخ بشكل كافٍ في الأوساط العلمية، وتعريفاته معقدة؛ والثانية هي صعوبة تحديد من أي لغة إلى أي لغة تم انتقال بعض الاستعارات التركيبية. للإشارة إلى ضرورة إجراء دراسات مسحية وتاريخية شاملة للتغلب على هذه الصعوبات.
كشفت النتائج أن الاستعارات التركيبية، خاصة على مستوى التعابير والأمثال، هي مؤشرات مهمة تعكس طبيعة التواصل الثقافي وقنوات التفاعل التاريخي.
تم في المقالة رصد العديد من الاستعارات التركيبية المشتركة في مجالات مختلفة مثل العلوم، والإعلام، والسياسة، والحياة اليومية، وذلك نتيجة للمسح المعجمي والنصي. وقد خُلص إلى أن الاستعارات التركيبية على مستوى التعابير والأمثال هي مؤشرات مهمة للتواصل الثقافي. وأظهرت الدراسة أن الاستعارات التركيبية ليست مجرد وحدات لغوية فحسب، بل هي أيضًا أدلة مهمة توثق التفاعل التاريخي، والاجتماعي، والثقافي.
تقدم هذه الدراسة مساهمة نظرية وتطبيقية لأبحاث نقل المفاهيم بين اللغات.
Bu makale, Arapça, Türkçe ve İngilizce dilleri arasında ortak olan "öyküntü" (calque) olgusunu incelemektedir. Çalışmanın temel amacı, diller arası kavramsal aktarımın nasıl gerçekleştiğini örneklerle ortaya koymaktır. Makale, öyküntü kavramının teorik çerçevesini detaylandırarak, farklı türlerini (tam, kısmi ve serbest öyküntüler) sınıflandırmaktadır. Makalede, matbaanın icadından sonra hızlanan kültürel etkileşimle birlikte, dillerin yeni kavramlara olan ihtiyacının arttığı ve bu kavramların kendi dillerinde kelime türetme ya da yabancı dilden aktarma yoluyla karşılandığı belirtiliyor. Öyküntünün, yabancı bir kavramın sözcük anlamının hedef dile çevrilerek yeni bir terim oluşturulması yöntemi olduğu vurgulanıyor. Çalışmanın iki temel problemi üzerinde durulmuştur: Birincisi, öyküntü kavramının bilim dünyasında yeterince yerleşmemiş olması ve tanımlarının karmaşıklığı; ikincisi ise bazı öyküntülerin hangi dilden hangi dile geçtiğini tespit etmenin zorluğu. Bu zorlukların aşılması için kapsamlı derlem ve tarihsel çalışmaların gerekliliği belirtilmiştir. Bulgular, özellikle deyim ve atasözü düzeyindeki öyküntülerin kültürel temasın niteliğini ve tarihsel etkileşim kanallarını yansıtan önemli göstergeler olduğunu ortaya koymuştur. Makalede, sözlük ve metin taramaları sonucunda bilim, medya, siyaset ve günlük yaşam gibi çeşitli alanlarda birçok ortak öyküntü tespit edilmiştir. Deyim ve atasözü düzeyindeki öyküntülerin, kültürel temasın önemli göstergeleri olduğu sonucuna varılmıştır. Öyküntülerin sadece dilbilimsel birimler olmadığı, aynı zamanda tarihsel, toplumsal ve kültürel etkileşimi belgeleyen önemli kanıtlar olduğunu gösterilmiştir. Bu çalışma, diller arası kavram transferi araştırmalarına teorik ve uygulamalı bir katkı sunmaktadır.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Arap Dili ve Belagatı |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 28 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 8 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 5 Sayı: 2 |