Üriner inkontinans, mesane içi basınç maksimal üretral kapanma basıncını aştığında ortaya çıkan, kişinin istemsiz olarak idrar kaçırmasıdır. Üriner inkontinas prevelansı yaşla birlikte artan ve her yaş grubu insanı içine alan bir sorun olmakla beraber özellikle kadınları etkileyen bir sağlık sorunudur. Üriner inkontinans kadının günlük iş ve ev içi aktivitelerini etkilediği gibi, cinsel yaşamını da olumsuz yönde etkilenmektedir. Hemşireler cinsiyetlerinin verdiği avantajla, üriner inkontinans sorunu ile mücadele eden ve cinsellik dahil daha birçok sorununa çözüm arayan kadınlara klinisyen, danışman, eğitici, araştırıcı, destekleyici ve koordinatör rolleriyle multidisipliner sağlık ekibi içinde vazgeçilmez bir rol üstlenerek hizmet vermektedirler. Bu derlemede üriner inkontinansın tanımları, tipleri, insidans ve prevalansı, cinsellikle bağlantısı ve bu bağlamda hemşirelere düşen önemli görevler tartışılacaktır.
Urinary incontinence is the one's involuntary leakage of urine, which arises when intravesical pressure exceeds the maximal urethral closure pressure. Despite not posing a lethal incidence, urinary incontinence restricts ones' physical and social lives, and causes the development of such emotional problems, which may reach up to depression. Urinary incontinence affects not only the daily routines, and domestic activities of the women, it adversely affects the sexual lives of women as well. Nurses, with the advantage they exercise thanks to their gender, they render indispensable services within the multidisciplinary health staff, acting in the roles of clinician, consultant, instructor, supporter, and coordinator, to the women, struggling against the problem of urinary incontinence, and seeking remedies for their numerous problems, including sexuality. In this review, urinary incontinence definitions, types, incidence and preevelans the connection to sexuality and in this context the important roles nurses will be discussed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2012 |
Gönderilme Tarihi | 19 Eylül 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 4 Sayı: 1 |