In recent years, although the ethical principles and values to structure an accountable and transparent public administration and to provide much better services have been emphasized, some ethical problems and unethical behaviors are still encountered at almost all administrative bodies. One of the most effective ways of preventing unethical behaviors is the sanction mechanisms. Therefore, in the event of infringement of ethical behavior principles/codes in relation to political-administrative infrastructure and culture of countries, effective material and moral sanctions become a current issue. Although it is not explicitly stated in Act No. 5176, which has made first arrangements regarding ethics in Turkey, disclosure of the resolutions of the Council of Ethics for Public Officials to the public in Turkey through the official gazette is deemed to be the only sanction. Contrary to the belief that this Law is ineffective and not deterrent enough in nature, Constitutional Court annulled the concerning provision on the grounds that it is a too severe to “expose” people to public. Following this cancellation, the Council of Ethics embarked on a diversified quest to prevent ethical infringements in public and to promote ethical consciousness.
Hesap verebilir ve şeffaf bir kamu yönetiminin yapılandırılması ve daha kaliteli bir hizmet sunumunun sağlanabilmesi için etik ilke ve değerlere son yıllarda daha çok vurgu yapılmakla birlikte hemen tüm yönetimlerde etik sorunlara ve etik dışı davranışlara rastlanılmaktadır. Etik dışı davranışları önlemeyi sağlayan en etkili yollardan biri de yaptırımlardır. Bu nedenle ülkelerin siyasal-yönetsel yapı ve kültürlerine göre etik davranış ilkelerinin/kodlarının ihlali halinde maddi ve manevi yaptırımlar gündeme gelmektedir. Ülkemizde etik alanındaki ilk düzenlemeleri yapan 5176 sayılı Kanun metninde açıkça belirtilmemekle birlikte, Kamu Görevlileri Etik Kurul kararlarının Resmi Gazete aracılığıyla kamuoyuna duyurulması tek yaptırım olarak değerlendirilmiştir. Bu yaptırımın yeterince etkin ve caydırıcı olmadığına ilişkin görüşlerin aksine, kişilerin “teşhir” edilmesi sonucunu doğuran ağır bir yaptırım olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi bu Kanun hükmünü iptal etmiştir. İptal kararının ardından kamuda etik ihlallerinin önlenmesini temin etmek ve etik bilincini arttırmak amacıyla Kurul değişik arayışlar içine girmiştir.
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2015 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ekim 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 15 Sayı: 2 |
E-posta: sbedergi@ibu.edu.tr