1812 yılında Osmanlı ile Rusya arasında imzalanan Bükreş Antlaşması’nda yer alan Tuna sınırı, teorik olarak belirlenmesine karşın, detaylarının iki ülke diplomatları tarafından netleştirilmesi uzun bir süreçte gerçekleştirilmiştir. Sınır belirleme işlemi her iki ülke için de uzun, çetin ve zorlu bir müzakereyi ifade etmektedir. Savaşın galibi Rusya’nın müzakerelerde bazen oyalayıcı tavırları, bazen savaş gemileri yoluyla tehditkâr adımları, sınır belirleme işini Osmanlı açısından içinden çıkılmaz bir hâle sokmuştur. Rusya’nın, Napolyon tehdidini savuşturması ve Viyana Düzeni’ne katılması, sınır işini giderek belli bir sonuca doğru çevirmiş ve altı yıllık bir zaman diliminden sonra iki devlet, bazı yerlere belli işaretlerin koyulması ve köylerin boşaltılması karşılığında anlaşmaya varmıştır. Bu makale sınır belirleme işinde iki devlet arasında geçen uzun pazarlık sürecini konu almaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Eylül 2016 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 16 Sayı: 3 |
E-posta: sbedergi@ibu.edu.tr