Throughout twenty century, revival interested in the traditions of liberalism and changing government concept. This new concept has against the concept of planning which, the basic argument of the Welfare Economics. Methodological fundementals of this opposition, which constitute of subjectivism, individualism, knowledge and spontaneous order. Liberalism any intervention in operation of the market and society, lead to destruction of freedom and convert the system into totalitarianism. Liberalism sees freedom, which is described, negative disposition, both individual meaning and freedom meaning, “a person is not exposed to any intervention and coercion, who able to behaviour freely”, In the Political area, proposed increasing freedom and contraction of state in favor of the free market and restricted government under the rule of law.
Yirminci yüzyılın sonlarına dogru, liberal gelenege olan ilgi yeniden canlanmaya ve bununla beraber devlet anlayısı da degismeye baslamıstır. Bu yeni anlayıs, refah devletinin en temel argümanı olan planlama kavramına karsı çıkmaktadır. Bu karsı çıkısın metodolojik temellerini ise bireycilik, bilgi ve kendiliginden dogan düzen kavramları olusturmaktadır. Bu çerçevede, liberal gelenek piyasanın ve toplumun isleyisine yapılacak herhangi bir müdahalenin özgürlükleri yok edecegini, sistemi totalitarizme götürecegini savunmustur. Liberal gelenek, özgürlügü, hem bireysel anlamda hem de özgürlük anlamında “bireyin dısarıdan hiçbir müdahaleye ve zorlamaya maruz kalmaksızın serbestçe hareket edebilmesi” seklinde negatif karakterli olarak tanımlamakta, siyasi alanda ise özgürlüklerin arttırılmasını, bunun için de kamusal alanın piyasa lehine daraltılarak devletin kanun hakimiyeti altında sınırlandırılmasını öngörmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2008 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ekim 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 16 Sayı: 1 |
E-posta: sbedergi@ibu.edu.tr