Introduction: Intussusception is the invagination of a proximal segment of the intestine into the lumen of an adjacent distal segment. Although it is rarely seen in adults, it is a common condition in childhood. Materials and Method: Patients aged 18-80 years who underwent surgery for intestinal intussusception between 2017 and 2022 at HSUT Balıkesir Atatürk City Hospital were retrospectively evaluated. Patients under 18 and over 80 years of age and patients who did not undergo any surgical procedure were excluded from the study. In this context, 17 patients were included in our study. Findings: Seventeen patients who met the criteria were included in our study. Six of the patients were female and 11 were male with a mean age of 43.4 years (19-78). Abdominal tomography was performed in all seventeen patients and intussusception was diagnosed in sixteen patients (94,1%). Four patients underwent preoperative colonoscopy and mass and intussusception were identified in three of these patients. The types of operations performed were segmentary resection + anastomosis in nine patients, ileocecal resection + anastomosis in two patients, right hemicolectomy + anastomosis in four patients, right hemicolectomy + end ileostomy in one patient and subtotal colectomy in one patient. Two patients developed wound site skin infection postoperatively and one of these patients developed eventration at the same time. Postoperative pathological examination revealed malignancy in five patients; adenocarcinoma in three patients, gastrointestinal stromal tumor (GIST) in one patient and lymphoma in one patient. Polyps were seen in five patients and lipomas were detected in two patients. In four patients, the primary cause of intussusception could not be identified and was reported as idiopathic. In only one patient, intussusception due to postoperative (after appendectomy) adhesions was detected intraoperatively. Discussion: Intussusception in adults is an acute onset disease. Preoperative diagnosis is difficult in these patients due to the lack of specific findings. Delayed diagnosis may lead to high mortality. As previously mentioned, intussusception is 20 times more common in pediatric age group than in adults. Intussusceptions in the adult age group account for less than 5% of all cases of intussusception, but only 1% of patients with signs of ileus. In a large-scale study, the rates of enteric, ileocolic and colonic types were found to be 49.5%, 29.1% and 19.9%, respectively. In our study, these rates were 52.9%, 41.1% and 5.8%, respectively. Although our rates are compatible with the literature, geographical differences and dietary habits affect these rates. Intussusception is a difficult disease to diagnose. In one study, the preoperative diagnosis rate was below 50%. In our study, this rate was 88.2%. Physical examination findings of the patients vary. Conclusion: Intussusception in adults is a rare disease with acute onset that is difficult to diagnose. The diagnosis and treatment of these patients may be delayed. Cross-sectional imaging methods should be used in cases of suspicion. Delayed diagnosis may be associated with high morbidity and mortality rates. Treatment is mainly surgical.
Giriş: İntusepsiyon, bağırsağın proksimal bir segmentinin komşu distal segmentin lümenine invajinasyonudur. Yetişkinlerde nadiren görülmesine rağmen çocukluk yaş grubunda yaygın bir durumdur. Gereç ve Yöntem: SBÜ Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi SUAM de 2017-2022 yılları arasında intestinal intusepsiyon tanısı ile cerrahi uygulanan 18-80 yaş arası hastalar retrospektif olarak değerlendirilmiştir. 18 yaş altı ve 80 yaş üstü hastalar ile herhangi bir cerrahi prosedür uygulanmayan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Bu kapsamda çalışmamıza 17 hasta dahil edilmiştir. Bulgular: Çalışmamıza kriterleri karşılayan 17 hasta dahil edilmiştir. Hastaların 6’sı kadın ve 11’i erkekti ve yaş ortalaması 43,4 (19-78) idi. On yedi hastanın tümüne abdominal tomografi çekilmiş ve hastaların on beşinde (%88,2) intusepsiyon tanısı konulmuş. Dört hastaya ameliyat öncesi kolonoskopi uygulanmış ve bu hastaların üçünde kitle ve invajinasyon tanımlanmış. Yapılan operasyon tiplerine bakıldığında; dokuz hastaya segmenter rezeksiyon + anastomoz, iki hastaya ileoçekal rezeksiyon + anostomoz, dört hastaya sağ hemikolektomi + anastomoz, bir hastaya sağ hemikolektomi + uç ileostomi ve bir hastaya subtotal kolektomi uygulanmış. Postoperatif iki hastada yara yeri cilt enfeksiyonu gelişirken bu hastalardan birinde aynı zamanda evantrasyon geliştiği görülmüştür. Ameliyat sonrası patolojik incelemede; beş hastada malignite saptandı, üç hastada adenokarsinom, bir hastada Gastrointestinal stromal tümör (GIST) ve bir hastada lenfoma raporlanmıştır. Beş hastada polip görülürken iki hastada lipom tespit edilmiştir. Dört hastada intusepsiyonun primer nedeni tespit edilememiş ve idiyopatik olarak raporlanmıştır. Sadece bir hastada postoperatif (apendektomi sonrası) adezyonlara bağlı invajinasyon operasyon sırasında tespit edildi. Tartışma: Erişkinlerde intusepsiyon akut başlangıçlı bir hastalıktır. Bu hastalarda spesifik bulguların olmamasından dolayı ameliyat öncesi tanı konulması zordur. Gecikmiş tanı yüksek mortaliteye neden olabilir. Daha öncede belirtildiği gibi intusepsiyon çocukluk yaş grubunda erişkinlere göre 20 kat daha fazla görülür. Erişkin yaş grubu intusepsiyonları tüm intusepsiyon vakaları göz önüne alındığında, hastaların %5’inden azını oluştururken ileus bulguları olan hasta grubunun ancak %1’inde bulunur. Yapılan geniş çaplı bir araştırmada; enterik, ileokolik ve kolo-kolonik tiplerin görülme oranları sırası ile %49,5, %29,1 ve %19,9 olarak bulunmuştur. Bizim çalışmamızda ise bu oranlar sırası ile %52,9, %41,1 ve %5,8 şeklinde gözlenmiştir. Oranlarımız literatür ile uyumlu olsa da coğrafi farklılıklar ve beslenme alışkanlıkları bu oranları etkilemektedir. İntusepsiyon, tanısının konulması zor bir hastalıktır. Yapılan bir çalışmada operasyon öncesi tanı konulma oranı %50’nin altındadır. Bizim çalışmamızda bu oran ise %88,2’dir. Hastaların fizik muayene bulguları değişkenlik göstermektedir. Sonuç: Erişkinlerde intusepsiyon tanı konulması zor, akut başlangıçlı nadir bir hastalıktır. Bu hastaların tanısı ve tedavisi gecikebilir. Şüphenildiği durumlarda mutlaka kesitsel görüntüleme yöntemleri kullanılmalıdır. Gecikmiş tanı yüksek morbidite ve mortalite oranları ile ilişkili olabilir. Tedavisi esas olarak cerrahidir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Tıp Eğitimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 1 |