Negotiable instrument theories focus on elucidating the birth of the right inherent in the bill. Discussions in this regard have centered around the creation principle, contract principle and the principle of reliance on the legal appearance. According to the creation principle, the issuance of the bill is sufficient for the birth of the right, while the contract principle requires the issuer to not only to draft the bill but also conclude a negotiation contract. The principle of reliance on the legal appearance was introduced to address the shortcomings of these two principles and has become widely accepted. In this context, although there are certain deficiencies regarding the birth of the right associated with the negotiable instrument, the issuer may be held responsible to bono fide holder due to the principle of reliance on the legal appearance. Negotiable instrument theories play a significant role in understanding the defense system. Because the moment of birth of the right arising from the instrument is crucial for determining whether the right has arisen and, if not, against whom it can be asserted. Choosing the principle of reliance on the legal appearance, which ensures the preservation of trust in the appearance of the right's existence, will enhance the negotiability of the instrument. Therefore, filling the gaps in the statutory defense system with the principle of reliance on the legal appearance will provide a fair solution for third parties acquiring rights based on the instrument.
Creation Principle Contract Principle Principle of Reliance on the Legal Appearance Defenses in Bearer and Order Instruments
Kıymetli evrak teorileri, senede mündemiç hakkın doğum anının izahını konu alır. Bu hususta tartışmalar kreasyon teorisi, sözleşme teorisi ve hukukî görünüşe itimat teorisi üzerinde yoğunlaşmıştır. Kreasyon teorisi uyarınca senedin düzenlenmesi hakkın doğumu için yeterliyken; sözleşme teorisi uyarınca düzenleyenin, senedin tanziminin yanı sıra, bir tedavül sözleşmesi akdetmesi gerekir. Hukukî görünüşe itimat teorisi, bu iki teorisin eksiklerini kapamak amacıyla ortaya atılmış ve günümüzde yaygın olarak kabul gören görüş hâline gelmiştir. Bu kapsamda, senede bağlı hakkın doğumu konusunda birtakım eksiklikler bulunsa da düzenleyen, senedi tanzim ederek yarattığı hukukî görünüm nedeniyle, iyiniyetli hâmile karşı sorumlu tutulabilecektir. Kıymetli evrak teorileri, def’i sisteminin anlaşılmasında büyük bir önem arz etmektedir. Zira senetten doğan hakkın doğum anı, hakkın doğup doğmadığının ve doğmamışsa bunun kimlere karşı ileri sürülebileceğinin tespitinde önem taşır. Bu noktada hakkın mevcut olduğuna yönelik görünüşe güvenin korunmasını sağlayan hukukî görünüşe itimat teorisinin tercih edilmesin, senedin tedavül yeteneğini arttırdığı kabul edilmektedir. O hâlde Kanunun öngördüğü def’i sistemindeki boşlukların hukukî görünüşe itimat teorisiyle doldurulması, üçüncü kişilerin senede dayalı hak iktisabında âdil bir çözüm sunacaktır.
Kreasyon Teorisi Sözleşme Teorisi Hukukî Görünüşe İtimat Teorisi Hâmiline ve Emre Yazılı Senetlerde Def’iler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ticaret Hukuku (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 11 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 9 Sayı: 2 - Cumhuriyetin 100. Yılına Armağan |