Mountains, with their towering presence and enduring nature, have deep symbolic significance in Sufi interpretations of the Quran. Mountains are the embodiment of fortitude, determination, dignity, and the ability to withstand adversity. Mountains are often seen as places associated with divine revelation. The Prophet Muhammad (pbuh) received divine address on the mountain, and so did the Prophet Moses (pbuh) witness the divine revelation on the mountain. Therefore, mountains symbolize closeness to God Almighty and represent the potential for spiritual awakening and profound experiences within the grandeur of nature. With their majestic stance and size, they are the recipients of God Almighty’s arrogance. In addition, when we look at Sufi interpretations, we see that they symbolize the abdals with their solid and dignified stance. The words “mountain” and “mountains” used in different contexts in the Quran have been given some symbolic meanings in ishari interpretations due to these features. This article examines the semantic world of ishari interpretations and the symbolic meanings attributed to mountains by Sufi commentators Kuşeyrî and Bursevi. Kuşeyrî presents a deep metaphorical richness with the meanings he attributes to mountains, while revealing the reflections of human emotions such as fear, hope and direction. On the other hand, the meanings Bursevi attributes to mountains offer a broad perspective with concepts such as the physical body, the perfect human being, the soul, the ablutions and faith. Bursevi defines mountains as the bones and veins of the earth, emphasizing their existential and ontological dimensions. This study will show how Kuşeyrî and Bursevi enrich and deepen the semantic world of mountains.
Kuşeyrî letâif Bursevî Ruhu ishari tafsir cosmic verses symbolism
Dağlar, yükselen varlıkları ve kalıcı doğasıyla, Kur’an’ın sûfî yorumlarında derin sembolik öneme sahiptir. Dağlar âdeta metanetin, kararlılığın, vakarın ve sıkıntılara karşı koyma yeteneğinin tecessüm etmiş hâlidir. Dağlar genellikle ilahi vahiy ile bağlantılı yerler olarak görülür. Hz. Muhammed (s.a.v.) dağda ilahi hitaba muhatap olmuş, kezâ Hz. Musa da (a.s.) ilahi vahyi dağda müşahede etmiştir. Dolayısıyla dağlar, Yüce Allah’a yakınlığı simgeler ve doğanın görkemi içinde manevi uyanış ve derin deneyimlerin potansiyelini temsil ederler. Heybetli duruşları ve cesametleriyle Yüce Allah’ın kibriyasına mazhardırlar. Ayrıca tasavvufî tefsirlere bakıldığında sapasağlam ve vakur duruşları ile abdalları simgeledikleri de görülür. Kur’an-ı Kerim’de farklı bağlamlarda geçen “dağ”, “dağlar” şeklindeki lafızlara bu özellikleri sebebiyle işârî tefsirlerde sembolik bazı anlamlar yüklenmiştir. Bu makalede işârî tefsirlerin anlam dünyası ve sufî müfessirlerden Kuşeyrî ve Bursevî’nin dağlara yüklemiş oldukları sembolik anlamlar ele alınmıştır. Kuşeyrî, dağlara atfettiği anlamlarla derin bir metaforik zenginlik sunarken, korku, ümit ve istikamet gibi insani duyguların yansımalarını ortaya koymuştur. Öte yandan Bursevî’nin dağlara yüklediği anlamlar, fiziksel beden, kâmil insan, nefs, abdallar, iman gibi kavramlarla geniş bir perspektif sunmaktadır. Bursevî, dağları yeryüzünün kemikleri ve damarları olarak tanımlayarak onların varoluşsal ve ontolojik boyutunu vurgulamıştır. Bu çalışma, Kuşeyrî ile Bursevî’nin dağların anlam dünyasını nasıl zenginleştirdiğini ve derinleştirdiğini gösterecektir.
Kuşeyrî letâif Bursevî Ruhu’l-Beyân işâri tefsir kevnî âyetler sembolizm
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 2 |