Yapay zekâ hakkında hemen her meslek ve bilim sahasının kendine özgü yaklaşımlarının olduğu görülür. İnsan ile yapay zekâ robot karşılaşmasında ahlak ve etik tartışmalarının doğrudan sebep olabileceği ontolojik ve varoluşsal problemler yanında, bunun yanında felsefi, teolojik ve hukuki problemler ve müzakerelerin ortaya çıkması kuvvetle muhtemeldir. Bu çalışmada, ilahî/semavi dinler olarak adlandırılan Musevilik, Hristiyanlık ve İslam’ın yapay zekâya, İslam Hukuku ilke ve kuralları açısından değerlendirilmesi ilk bakışta boş bir çaba olarak değerlendirilebilir. Fakat bu dinlerin günümüzdeki teknolojik gelişme ve değerlendirmeleri kayda değerdir. Esasen teolojik açıdan çalışma problematiği oluşturabilecek temel soru olarak yapay zekâya gai yorum (amaç yorumu) ile yaklaşıldığında bunun sonuçlarının ne olacağı, meşruiyeti ve değeri konularına çözüm aranmıştır. Çalışmada, İslam hukukunun amaçları olan makâsıd çerçevesinde yapay zekâ konusu, Türkiye’de Makâsıd çerçevesinde incelenirken onun önemli parçası olan istislah/maslahat konularına ise amaç yorumuyla yoğun ilişkisi dolayısıyla detaylı olarak girilmiştir. Çalışma güncel bir konuya dair semavi dinlerin reddiyeci veya kabullenici tavırlardan hangisini seçtiklerini; bu görüşleri ciddiye almanın veya almamanın oluşturacağı tehditlere dikkat edilmesi gerekir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk ve Din |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 2 |