İnsan hayatı, doğum öncesi dönemden ölüme kadar devam eden bir değişim ve gelişim sürecidir. Bu süreçte bireyin önceki konumundan farklı bir konuma geçtiği eşik niteliğindeki önemli alt süreçler yer alır. “Geçiş dönemi” olarak bilinen bu aşamaların en önemlileri doğum, evlenme ve ölümdür. Geçiş dönemlerinde bireyin yeni konumunu toplum nezdinde netleştirmek, onu bu yeni konumdan dolayı kutlamak ve maruz kalabileceği çeşitli olumsuz etkilerden korumak gibi işlevleri olan tören ya da kutlamalar gerçekleştirilir. Bu törenlerde doğaötesi ya da kutsal unsurlarla ilişkilendirilen sembol niteliğindeki çeşitli pratikler uygulanır. Birey ve toplum inançla desteklenen bu pratiklerin yardımıyla yeni aşamayı içselleştirir ve sorunsuz şekilde yaşamına devam eder.
Geçiş dönemlerinde uygulanan pratikler, var oldukları toplumun ortak kültür birikiminden ve mitolojik inanışlarından izler taşır. Geçiş dönemi pratikleri toplum içerisinde yalnızca gündelik hayatta uygulanmakla kalmamış, kültür aktarıcısı niteliğinde olan sözlü ve yazılı kültür ürünlerine de yansımıştır. Milletin ortak belleğindeki kültür unsurlarının en yoğun şekilde yansıdığı edebiyat ürünlerinden olan destanlar, geçiş dönemlerine dair anlatımlar da barındırır. Türk dünyası destanları arasında nitelik ve nicelik bakımından önemli bir yeri olan Kazak sahası destanları, eski Türk kültürünü günümüze aktaran sözlü edebiyat ürünleridir. Bu çalışmada Kazak Türklerinin destanlarında yer alan geçiş dönemlerine bağlı inanış, gelenek ve uygulamalar derlenerek bunların kültür altyapısı ile destan kahramanlarına olan katkısı ortaya konulmuştur. Çalışmada “doğum”, “evlenme” ve “ölüm” başlıkları altında yapılan bu incelemenin sonucunda, Kazak Türkleri arasında konuyla ilgili geçmişten günümüze kadar sürdürülen pratik ve uygulamaların destanlarda sıkça yer aldığı gözlemlenmiştir. Ayrıca bunların Türk mitolojik düşünce sisteminden beslendiği, ancak bir kısmının ritüel işlevini yitirerek gelenek bağlamında uygulandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Human life is a process of change and development that continues from the prenatal term to the death of the individuals. There are notable sub-processes as thresholds where the individual moves from her/his previous position to a different position. These are called "transition periods" and the most important of these stages are birth, marriage, and death. During the transition periods, ceremonies or celebrations that have functions such as clarifying the new position of the individual in the eyes of the society, celebrating her/him due to this new position, and protecting him from various negative effects she/he may be exposed to, are performed. Various symbolic practices associated with supernatural or sacred elements are practised in these ceremonies. Individuals and society internalize the new stage with the help of these practices supported by belief and continue their lives smoothly.
The practices applied in transitional periods bear traces of the common cultural accumulation and mythological beliefs of the society in which they exist. Transitional practices were not only applied in daily life in society but also reflected in oral and written literature products that were cultural transmitters. Epics, in which the cultural elements in the common memory of the nation are reflected most intensely, also contain narratives about the transition periods. Kazakh epics, which have an important place among the Turkish world epics in terms of quality and quantity, are oral literature products that transfer the old Turkish culture to the present. In this study, the beliefs, traditions, and practices related to the transitional periods of the Kazakh Turks were compiled and their cultural background and contribution to the heroes of the epic were revealed. Conducted under the titles of "birth", "marriage", and "death", the study shows that the Kazak Epics often portrays the practices of Kazakh Turks from past to present. In addition, it was concluded that these were nourished by the Turkish mythological thought system, but some of them lost their ritual function and were applied within the context of tradition.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar, Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Dil ve Edebiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 3 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
BAUNSOBED