Disney’in 1959 tarihli Uyuyan Güzel filmi, aynı adlı masalın Charles Perrault tarafından düzenlenmiş versiyonudur. Klasik bir peri masalıdır bu. Yani, iyilerin kalbinin daima iyilikle dolu olduğu, büyük zorluklarla, güçlü düşmanlarla savaşıp galip geldikten sonra sonsuza kadar mutlu yaşadıkları bir dünyayı anlatır. Kötülerin kalbi ise daima kötülük için atmaktadır. Son derece acımasız tiplerdir. Kötülük yapmaktan zevk alır gibi görünürler. Onların asıl hikâyesinden hiç bahsedilmez. Seyirci de onlarla ilgilenmez. Düşünce ve duygularının arka planını merak etmez. İyilerin mutluluğa ulaşmasını bekler heyecanla. İşte Disney, Uyuyan Güzel’den metinlerarası ilişkinin ilginç bir türünü kullanarak yeniden ürettiği 2014 tarihli Malefiz’de klasik masalın kötü karakterini merkezine koyar. Onun hikâyesini anlatır. Bu hikâyenin de merak edilesi olduğunu hatırlatır seyirciye. Seyircinin iyilik-kötülük üzerine zihninde oluşmuş ön kabulleri sorgulatır. Sonunda da yerle bir eder bunları. Bu çalışmada metinlerarası dönüşüm bağlamında Disney’in 1959 yapımı olan peri masalı Uyuyan Güzel çizgi filmi ile ondan yola çıkılarak postmodern bir yaklaşımla kaleme alınmış ve özgün olmayı başarmış 2014 tarihli Malefiz karşılaştırılmıştır. Bu iki filmin kurgusu çerçevesinde klasikten postmoderne giden yolun kıvrımlarını keşfetmek, incelemek ve değerlendirmek amaçlanmıştır
In 1959 Disney released their movie Sleeping Beauty based on the tale by the same name, arranged by Charles Perrault. It is a classic fairy tale. That is to say it describes a world in which the good are always kind hearted. As expected they never lose the battles against the strongest enemies and they live happily forever. In this world the bad are evil hearted. They are extremely cruel characters. They always appear to be enjoying their wicked doings. However their true story is never told, the audience are not eager to hear it either. They are more concerned about the happiness of the good characters. Fifty-five years later, in 2014 Disney came up with another movie, Maleficent. What is remarkable here is that by employing intertextual relationship, they managed to retell the same story building it on the villain, making the bad character, Maleficent of the old fairy tale the focal point of the movie. The audience are reminded of the worthiness of her story too. They are urged to question their perception of good and bad. Apparently Maleficent does manage to bring a new insight to its audience. This study compares Disney’s 1959 movie, Sleeping Beauty, with the 2014 version namely, Maleficent which has been written in postmodern but highly original style. The long and winding road from classic view to postmodern approach has been explored in relation to the intertextual transformation within the context of a fairy-tale.12
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Dil ve Edebiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 20 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 20 Sayı: 38 |
BAUNSOBED