Güney Kore, Çin ve Japonya ile birlikte Asya'nın önde gelen büyük ekonomilerinden biri olup, küresel ölçekte önemli bir ekonomik aktör olarak öne çıkmaktadır. Ticaret Bakanlığı'nın raporuna göre, 2024 yılında Güney Kore'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'nın (GSYİH) 1,8 trilyon dolar seviyesine ulaşması beklenmektedir. Bu tahmin, Güney Kore'yi 2024 yılı itibariyle dünya ekonomisinde 12. sırada yer alan en büyük ekonomi konumuna getirmektedir . Buna karşın, 1997 Güney Kore ekonomik krizine kadar ve kriz dönemi süresince, Güney Kore ekonomik büyüklük açısından üçüncü dünya ülkeleri arasında yer almakta idi . 1997 ekonomik krizi öncesinde, Güney Kore ekonomisi büyük ölçüde Chaebol şirketlerinin egemenliğinde olup, bu firmalar Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) bağlamında şirket faaliyetlerini sorumlu bir şekilde yürütmemekteydi. Ayrıca, devletin de bu alanda Chaebol şirketlerine yönelik herhangi bir denetim veya yaptırım uygulama gücü bulunmamaktaydı. 1990'lı yıllardaki ekonomik kaos ve politik istikrarsızlık ortamına rağmen, Güney Kore, 2000'li yılların başında küresel ekonomi içerisinde önemli bir aktör konumuna gelmiştir. Bu dramatik dönüşüm, Güney Kore'deki şirket yapılarının ve bu şirketlerin KSS anlayışlarının da paralel bir şekilde değişmesine yol açmıştır. Bu çalışma, Güney Kore ekonomisindeki temel aktörler olan Chaebol şirketleri, kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının, 1997 ekonomik krizi ve kriz sonrası hükümet değişimi gibi önemli ekonomik ve politik olaylar çerçevesinde kurumsal sosyal sorumluluğa yönelik bakış açılarını nasıl dönüştürdüğünü incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada, Güney Kore'deki aktörlerin KSS anlayışındaki dramatik değişimin nedenlerinin ortaya konulabilmesi amacıyla, kilit aktörler ve olaylar ışığında kronolojik bir literatür taraması yapılmıştır. Çalışma sonucunda, 1997 ekonomik krizi öncesinde hâkim olan “Chaebol ailelerine ait şirketlerin yalnızca devlete karşı sorumlu tutulduğu ve kâr maksimizasyonuna yönelik faaliyetler dışında sosyal sorumluluklar ile kamu baskılarından devlet tarafından izole edilmesi gerektiği” anlayışının, kriz sonrası dönemdeki ekonomik ve politik değişimlere paralel olarak daha olumlu ve sorumlu bir yönelim sergileyerek, kamu yararını gözeten bir biçimde evirildiği tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk ve Beşeri Bilimler, Hukuk, Toplum ve Sosyo-Yasal Araştırma |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 3 Sayı: 1 |