William Blake, şiirleri ve resimlerinde işlediği ruhsal, mitolojik temalarla edebiyat tarihinde ilgi uyandıran isimlerden biridir. Yaşamı, üslubu, düşünceleri, eserleri ile sıra dışı bir karaktere sahip olan William Blake, yalnızca bir şair değildir. Fikirlerinde, döneme hâkim Hristiyan doktrinine yönelik derin düşünme ve zamansız fikirlerin keşfi söz konusudur. Eserleri, genel anlamda tarz itibarıyla diyonizyak bir kimlik taşımakta fakat özellikle Cennet ile Cehennemin Evliliği eseri, felsefe tarihine de referanslarda bulunmaktadır. Bu eser, Avrupa’da Aydınlanma Çağı’nın hüküm sürdüğü akılcı dönemde, bu devrin değer yargılarından bağımsız bir şekilde Blake’in kendine has mitolojik evreninde kurgulanmaktadır. Cennetten kovulan insanı, ruhundan ve tanrısallıktan keskin ve açık bir şekilde uzaklaştıran kutuplaşmayı reddederek, insanın bedeni ile ruhunun beraberliği fikrini öne sürmektedir. Bu karşıtlıklar âleminde Melek ve Şeytan yeniden kurgulanırken eserin temelinde yer alan “cehennemî bilgelik” bir oksimoron olmanın ötesine geçer. Ona göre, dinde cennet ve maddesel planın keskin bir şekilde ayrıştırılmasına rağmen, İsa insan sevgisi ile karşıtlıkları birleştirendir. Her şey bütünsellik içindedir, insansa kendi tinsel yanını keşfetmeye muktedirdir. Karşıtların arasındaki dinamizme yaklaşımıyla William Blake’in tutumu, Heraklitos ve Tao felsefesiyle benzerlik göstermektedir. Karşıtlar üstünlük mertebesiyle birbirinden ayrılmazlar; aksine özdeştirler ve daimi dönüşüm içerisindedirler. Bu yüzden “Karşıtlık gerçek dostluktur.” diyen Blake’in anlayışı concidentia oppositorum olarak nitelendirilebilir. Blake’in Cennet ile Cehennemin Evliliği eserinin ana fikrini güçlü bir şekilde vurgulayan bu simgesel cümle, bir yandan Kilise’nin ortaya koyduğu monist anlayışa karşı çıkarken bir yandan da Blake’in yarattığı mitik evrenin ilkesini yansıtır. Bu evren, karşıtların bir arada çalıştığı diyalektik düalizmin evrenidir. Karşıtlar kozmik bir mücadeledense dostluğu, tamamlayıcı olmayı ve uyumu ifade eder.
William Blake İngiliz edebiyatı coincidentia oppositorum karşıtlık düalizm
William Blake is considered one of the leading figures of the English Romantic movement. In his ideas, there is a reflection on the Christian doctrine that dominated the period and the discovery of timeless ideas. In The Marriage of Heaven and Hell, he makes references to the history of philosophy, intentionally or not. This work was fictionalized in Blake's unique mythological universe during the rational period of the Age. Rejecting the polarization that distinguishes the human fallen from heaven from their soul and the divine, he puts forward the idea of the unity of human body and soul. While the Angel and the Devil are being reconstructed in the realm of these opposites, the “infernal wisdom” at the heart of the work goes beyond being an oxymoron. With his approach to the dynamism between opposites, William Blake's perspective is similar to Heraclitus' and the philosophy of Tao. Opposites are not separated by their superiority to each other; they are identical and are in a permanent transformation. That's why Blake's conception of “Opposition is true friendship" can be identified as concidentia oppositorum. This symbolic sentence, which very strongly emphasizes the essence of The Marriage of Heaven and Hell, reflects the principle of the mythical universe created by Blake while opposing the monist understanding put forward by the Church. This is the universe of dialectical dualism, where opposites work together. Opposites express friendship, completing one another, and harmony, rather than having the nature of a cosmic struggle.
William Blake English literature coincidentia oppositorum opposition dualism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Şubat 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2023 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: Özel Sayı |
BELGÜ Dil ve Edebiyat Dergisi