The Works that make up the Turkish language and literature in the history of Turkish literature were appear in Old Turkish Era between a.c 6th and 11th centuries. The Uyghur Kingdom which was governing in the 8th and 11th centuries in this literature period. In this literature period, the Uyghur Kingdom which was governing in the 8th and 11th centuries created the Old Uyghur Turhish Era. The Uyghurs adapted the religions of Manihaism, Buddhism, and Chiristinity, unlike the Kokturk State before them, and the works that were put forward consisted mainly of religious text of Buddhism. This 80 pages work has reached today which known as Prince Kalyanamkara and Papamkara Story that belongs to this era and studied in this article, written as Old Uyghur Turkish whose pages be formed as 7 or 8 lines. Axel Olrik who prepeared a fifteen point study under the title Folk Narratives' Epic Laws, for the show that cultural traces collect in the past of society alive in sages. These rules used by researches and acceptes as universal. This universal acceptance evaluated that common mind trait that in the primative age societies and individual realized in the phase of integration with nature, in our study with two items. In this study, the story of Prince Kalyanamkara and Papamkara one of the text that entered the research and study field of folklore, the integration of cultural influence with the theories put forward centuries later in the pages of history with a universal attraction and the evolution process of mental phenomenon in human beings based on centuries, combined with the common thought structure of the society, will be examined in the context of the epic laws of Axel Olrik Folktales.
Türk Edebiyatı tarihinde Türk Dili ve Edebiyatı’nın temelini oluşturan eserler, M.S. 6. ve 11. yüzyıllar arasını kapsayan Eski Türkçe Dönemi’nde ortaya çıkmıştır. 8. ve 11. yüzyıllarda hüküm süren Uygur Kağanlığı, bu edebiyat döneminde Eski Uygur Türkçesi Dönemi‘ni oluşturmuştur. Uygurlar, kendilerinden önceki Köktürk Devleti‘nden farklı olarak Manihaizm, Budizm ve Hristiyanlık dinlerini benimsemişler ve ortaya koyulan eserler Budizm ağırlıklı olarak dini metinlerden oluşmuştur. Bu döneme ait olan ve makalemizde çalışılacak Prens Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi adı ile bilinen, Budizm etkisiyle Eski Uygur Türkçesi ile kaleme alınan, sayfaları bazen 7 bazen 8 satırdan oluşan, 80 sayfalık bu eser günümüze kadar ulaşmıştır. Axel Olrik, toplumun geçmişinde biriken kültürel izleklerinin sagelerde yaşadığını göstermek için Halk Anlatılarının Epik Yasaları başlığı altında on beş maddelik bir çalışma hazırlamıştır. Bu kurallar araştırmacılar tarafından kullanılmıştır ve evrensel olarak kabul edilmiştir. Bu evrensel kabulü ilkel çağda başlayan toplumların ve bireyin doğa ile bütünleşme evresinde gerçekleştirdiği ortak zihin özelliği iki madde ile çalışmada değerlendirilmiştir. Bu çalışmada, halkbiliminin araştırma ve çalışma alanına giren, kültürel etkinin tarih sayfalarında yüzyıllar sonra ortaya konan kuramlarla evrensel bir çekim ile bütünleşmesi ve zihinsel olgunun insanoğlunda yüzyıllara dayanan evrimleşme sürecinin toplumun ortak düşünce yapısıyla birleşerek oluşan metinlerden biri olan, Prens Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi, Axel Olrik‘in Halk Anlatılarının Epik Yasaları bağlamında incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 9 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 9 |
BELGÜ Dil ve Edebiyat Dergisi