Bayburt province is an ancient city located in the inner part of the Eastern Black Sea region. Since it is located between Erzurum and Trabzon and has a strategic location that connects the historical Silk Road to the Black Sea ports, Bayburt has been a continuous settlement since ancient times and has thus created an ancient culture. This cultural basin, which is at the intersection of Northeastern Anatolia and Black Sea cultures, is one of the rare settlements that has been able to transfer its cultural heritage to the present day due to both its closed geography surrounded by high mountains and its small population. For this reason, Bayburt oral culture provides us with important data not only from today but also from pre-Islamic Turkish culture. Legends, which are one of the branches of this deep and rich oral cultural accumulation, can be collected in abundance from almost every village of Bayburt and provide important information about the people’s world of faith, value judgments, beliefs, and the cores they have brought from old beliefs to the present day. The subject of this study is the legends about extraordinary beings such as jinn, fairy, and mekir collected from the Kemertaş village of Bayburt. These legends were collected from the source person using the interview method, which is included in field research techniques, and examined using the document analysis method. As a result of the examination, it was seen that legends about extraordinary beings such as jinn, mekir, and witches continued to live by combining old Turkish beliefs with Islamic beliefs. In addition, as a result of the examination, it was determined that the local people continued to tell and listen to these legends, believing in their reality. This situation shows that the local people continue to transfer their intangible cultural heritage, which is oral culture products.
Bayburt ili, Doğu Karadeniz bölgesinin iç kısmında kalan kadim bir şehirdir. Erzurum-Trabzon arasında yer aldığı için tarihi İpek Yolu’nu Karadeniz limanlarına ulaştıran stratejik bir konuma sahip olduğu için Bayburt eski dönemlerden itibaren sürekli yerleşim yeri ola gelmiş ve bu sayede kadim bir kültür oluşturmuştur. Kuzey Doğu Anadolu ve Karadeniz kültürünün birleşim noktasında olan bu kültürel havza hem etrafı yüksek dağlarla çevrili kapalı bir coğrafyaya sahip olması hem de nüfusunun az olması sebebiyle büyük oranda kültürel mirasını günümüze kadar aktarabilmiş ender yerleşimlerden birisidir. Bu sebeple Bayburt sözlü kültürü bize sadece günümüzden değil İslamiyet öncesi Türk kültüründen de önemli veriler sunmaktadır. Bu derin ve zengin sözlü kültür birikiminin şubelerinden birisi olan efsaneler Bayburt’un hemen her köyünden bolca toplanabilmekte ve göre insanının inanç dünyası, değer yargıları, inanmaları, eski inançlardan günümüze getirdikleri nüveler hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Bu çalışmanın konusu Bayburt’un Kemertaş köyünden derlenen cin, peri, mekir gibi olağanüstü varlıklarla ilgili efsanelerdir. Bu efsaneler saha araştırması teknikleri içerisinde yer alan mülakat yöntemiyle kaynak kişiden derlenip doküman analizi yöntemiyle incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda özellikle cin, mekir, cadı gibi olağanüstü varlıklarla ilgili efsanelerin çok yoğun bir şekilde eski Türk inançları ile İslami inançları birleştirerek yaşatmaya devam ettiği görülmüştür. Ayrıca yapılan incelemeler sonucunda bölge halkının bu efsaneleri gerçekliğine inanarak anlatmaya ve dinlemeye devam ettiği de tespit edilmiştir. Bu durum da yöre halkının somut olmayan kültürel mirası olan sözlü kültür ürünlerinin aktarımını yapmaya devam ettiğini göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 1 |