Pandemics are regarded as one of the most severe natural disasters that humanity has faced throughout history. When the epidemic is mentioned, we first think of diseases such as plague, cholera, leprosy, syphilis, influenza, malaria, typhus, trachoma and tuberculosis, which have caused the deaths of millions of people in a region or in most of the world. However, diseases that cause epidemics are not only of human origin but can also be seen in animals and plants. Human interactions with animals and plants can cause the transmission of these diseases to humans. This can have important consequences on a global scale. The plague epidemic, which has been one of the greatest fears of humankind for centuries and called the black death, is an example of this. Another more recent example is the Covid 19 outbreak that caused a worldwide pandemic and disrupted the health systems of countries. Therefore, all kinds of the epidemic are directly or indirectly related to human beings and their demographic, social and economic effects on states and societies are inevitable.
The subject of this study is the effects of pebrine and flacherie diseases in silkworms on Ottoman silk production and the measures taken by the state. The pebrine disease, which emerged in France and Italy in the early 1850s, turned into an epidemic in a short time and reached all Europe and then the Ottoman lands. The effects of this disease on Ottoman sericulture were seen in 1857 for the first time. After this date, Ottoman sericulture entered into a rapid decline. It is understood that the first place where the disease was seen in Ottoman lands was Bursa. Because Bursa was one of the most important sericulture centers of both the Ottoman and the world. In the following years, when the negative effects of the flacherie epidemic were added, Ottoman sericulture was almost finished.
Salgınlar, insanoğlunun tarih boyunca karşılaştığı sonuçları en ağır doğal felaketler olarak kabul edilmektedir. Salgın denilince öncelikle aklımıza belli bir coğrafyada ya da dünyanın büyük bir kısmında, milyonlarca insanın ölümüne neden olan veba, kolera, cüzzam, frengi, grip, sıtma, tifüs, trahom ve verem gibi hastalıklar gelmektedir. Salgınlara sebep olan hastalıklar sadece insan kaynaklı olmayıp hayvanlar ve bitkilerde de görülebilmektedir. Hayvanlarla ve bitkilerle olan etkileşim, bu hastalıkların insanlara da bulaşmasına neden olabilmektedir. Bu da küresel ölçekte önemli neticeler doğurabilmektedir. Bu duruma verilebilecek en önemli örnek, insanoğlunun yüzyıllarca en büyük korkularından biri olan ve kara ölüm olarak adlandırılan veba salgınlarıdır. Daha güncel bir diğer örnek ise, dünya çapında pandemiye neden olan ve yayılım hızıyla ülkelerin sağlık sistemlerini alt üst eden Covid 19 salgınıdır. Salgının her türlüsü doğrudan ya da dolaylı olarak insan ile ilişkili olup devletlere ve toplumlara demografik, sosyal ve ekonomik olarak etkileri kaçınılmazdır.
Bu çalışmanın konusu, ipek böceklerinde görülen pebrine ve flacherie ya da Türkçe ifadeyle karataban ve baygınlık hastalıklarının Osmanlı ipek üretimine etkileri ve devletin bu hususta aldığı tedbirlerdir. Fransa ve İtalya’da ortaya çıkarak dünya ipek üretimini neredeyse bitme noktasına getiren karataban ve ardından görülen baygınlık hastalıkları, XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı coğrafyasına da sirayet emiş ve uzun yıllar devam ederek Osmanlı tekstil sanayiinin önemli kollarından biri olan ipekçilik endüstrisini derinden etkilemiştir. Söz konusu hastalıkların ortaya çıkışını, salgın hâline gelerek Osmanlı topraklarına bulaşmasını, ipekçiliğe olan etkilerini ve devletin aldığı tedbirleri konu alan bu çalışma, başta Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi olmak üzere, sair kütüphane ve arşivlerden elde edilmiş çok sayıda vesika, nizamname, risale ile konu ile ilgili araştırma eserler ve makalelerden faydalanılarak kaleme alınmıştır.
İpek Böcekçiliği Osmanlı Koza Hastalık Salgın Karataban/Pebrine Baygınlık/Flacherie
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Şubat 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 |