In Turkish language research, the distinction between western and eastern Turkish was first used for Bulgarian and other Turkish dialects, but later it began to be used for Oghuz and other Turkish dialects (except Chuvash). Such a naming was made because it is more clearly seen that the Oghuzs, who established a written language in Anatolia in the 13th century, differ from eastern Turkish in terms of some phonetic, morphological and vocabulary features. In this framework, the eastern and western Turkish features of mixed dialect texts written in the early periods of Old Anatolian Turkish have made it difficult for researchers to make an interpretation about these texts. The differences between two different dialect groups were revealed based on eastern and western Turkish texts in the years between 13th and 15th centuries. Many studies on Oghuz glossemes were conducted within this framework. However, by making a reverse evaluation, some glossemes existing in Old Anatolian Turkish, disappearing over time and not being included in Turkish have not been discussed much. In this study, the use of phonetic, morphological and vocabulary glossemes, which are a tendency in Oghuz dialect but become widespreading in eastern Turkish texts, was examined in Old Anatolian Turkish through the text “Kitâbu Evsâfı Mesâcidi'ş-Şerîfe”. In this study, it was seen that some glossemes in Old Anatolian Turkish constituting the first written period of Oghuz language became widespread in eastern Turkish, and over time, they generally disappeared both in the written language of Anatolia and other Oghuz written languages.
Eastern Turkish western Turkish Old Anatolian Turkish widespreading
Türk dili araştırmalarında batı Türkçesi-doğu Türkçesi ayrımı, önceleri Bulgar lehçesi ve onun dışında kalan Türk lehçeleri için kullanılırken sonraları Oğuzca ve onun dışında kalan Türk lehçeleri (Çuvaşça hariç) için kullanılmaya başlanmıştır. Anadolu’da 13. yüzyılda bir yazı dili kuran Oğuzların bazı ses, şekil ve söz varlığı özellikleri bakımından doğu Türkçesinden ayrıldıkları daha net olarak görüldüğü için böyle bir adlandırmaya gidilmiştir. Bu çerçevede Eski Anadolu Türkçesinin ilk dönemlerinde kaleme alınan karışık lehçeli eserlerin sahip olduğu doğu Türkçesi-batı Türkçesi özellikleri de bu eserlerle ilgili bir yorum yapma açısından araştırmacıları bir hayli zorlamıştır. İlerleyen zamanlarda artık 13-15. yüzyıllar arasında doğu Türkçesi ve batı Türkçesi metinlerinden yola çıkılarak iki farklı lehçe grubu arasındaki farklar ortaya konmuş ve bu çerçevede Oğuzca unsurlarla ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Ancak, tersten bir değerlendirme yapılarak Eski Anadolu Türkçesinde yer alan ve zamanla kaybolup Türkiye Türkçesine ulaşmayan bazı dil birimleri pek ele alınmamıştır. Bu çalışmada Oğuzcada bir temayül olarak bulunan, ancak buna karşılık doğu Türkçesi metinlerinde koyulaşan ses, şekil ve söz varlığı birimlerinin Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-Şerîfe adlı eser üzerinden Eski Anadolu Türkçesindeki kullanılma durumuna bakılmıştır. Çalışmada Oğuzcanın ilk yazılı dönemini oluşturan Eski Anadolu Türkçesindeki bazı dil birimlerinin doğu Türkçesinde koyulaşan birimler olduğu ve bunların izinin zamanla hem Anadolu’daki yazı dilinden hem de diğer Oğuz yazı dillerinden büyük oranda silindiği görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |