The semantic similarities of the words yala “slander, accusation, rumor, incrimination” in old Turkish and yalan “untrue, unreal” in modern Turkish suggest that they are based on a common origin. In fact, researchers, while explaining the words, have largely based the words on nominal etymological origins. Actually, it is a common trend to make assumptions about root meanings of words based on their existing meanings. It cannot be said that these two words with abstract meaning have been sufficiently focused on the transition processes from concrete to abstract meaning. Another obstacle to the semantic relationship to be established between yala and yalgan~yalan is the verb yala- “blame” in Divanu Lugati’t-Türk. Because although these words belong to the same conceptual field, considering the morphology of old Turkish, it is difficult to connect them to the same origin. In this article, firstly, the forms of yala “slander” and yalgan~yalan in the development and spread areas of Turkish will be revealed. Then, the opinions of the researchers regarding the derivation processes of these words will be conveyed and criticisms and objections will be voiced. In order to increase the effect of speech in communication and to direct the emphasis, intonation, melody and speed of the word, it will be discussed whether both words are associated with lip and palate licking actions. Grammar of the Turkish will be used as guide in order to give direction to this discussion. The subject will cover the root of the words and etymological evaluations will be made.
Eski Türkçedeki yala “iftira, itham, söylenti, töhmet altında bırakma” ile Çağdaş Türkiye Türkçesindeki yalan “doğru olmayan, gerçek dışı” sözcüklerinin semantik yakınlıkları, ortak bir köke dayandıklarını düşündürmektedir. Nitekim araştırmacılar yala sözcüğünü ve eski biçimi yalgan olan yalan’ı izah ederken yaygın bir benimseyişle onları saymaca tabanlara bağlamışlardır. Sözcüklerin mevcut anlamlarından yola çıkılarak, türedikleri düşünülen tabanlara varsayımlar üzerinden mana verilmesi baskın bir eğilimdir. Soyut anlamlar taşıyan yala ve yalgan ~ yalan sözcüklerinin somuttan soyuta doğru sergilemeleri gereken anlam dönüşümleri üzerinde yeterince durulduğu söylenemez. Yala “iftira” ve yalgan ~ yalan arasında kurulacak ilişkinin önündeki bir başka sorun ise Divanu Lugati`t-Türk’te tanıklanan yala- “suçlamak, iftira etmek” fiilidir. Zira aynı kavram alanından doğan yala “iftira” sözcüğünü ve yala- fiilini ortak kökene indirgemek Eski Türkçenin ek yapısı uyarınca güçlükler barındırmaktadır. Makalede öncelikle yala ve yalgan ~ yalan’ın Türkçenin gelişme ve yayılma alanlarındaki görünümleri ortaya konularak araştırmacıların türeme süreçleri hakkındaki görüşleri aktarılacaktır. Ardından sınıflandırılan görüşlere dair eleştiri ve itirazlar dile getirilecektir. Her iki sözcüğün kişiler arası iletişimde konuşmanın tesirini artırmak üzere sözün vurgusunu, tonlamasını, ezgisini ve seriliğini artırmak için damak ile dudakların yalanması eylemiyle olan ilgisi tartışılacaktır. Bu tartışmaya istikamet vermek üzere Türkçenin dil bilgisi imkânlarından yararlanılacaktır. Konu, sözcüklerin dayandıkları çekirdek kökü kapsayacak biçimde ele alınıp etimolojik değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |