İslam âlimlerinin ve tasavvufi akımların ayet ve hadislere dayandırarak benimsediği ve izah ettiği Nur-ı Muhammedî kavramının hem batı Türk edebiyatında hem de doğu Türk edebiyatında konu edildiği görülmektedir. Allah, kâinatı yaratmadan önce nübüvvet nurunu yaratmış, yüz bin yıl beklemiş ve geriye kalan bütün mahlukatı da bu nurdan yaratmıştır. Nur-ı Muhammedî peygamberden peygambere intikal etmiş, en son Hz. Muhammed’de (sav) karar kılmıştır. Onun vefatından sonra varlığını dört halife ve veliler üzerinden sürdürdüğü, âlemin bu surette ayakta kaldığı, İslam tasavvufunda kabul edilen bir düşüncedir. Nur-ı Muhammedî’yi konu edinen, şimdiye kadar mensur tertip edilmiş bu eserler nur-name adıyla edebiyatta yerini almıştır. 17. yüzyıl başında Osmanlı sahasında, 20. yüzyıl başlarında da Çağatay sahasında nur-name tespit edilmiş ve üzerinde çalışma yapılmıştır. Şimdiye kadar tespit edilmiş Türkçe üç esere ilaveten bu çalışmada ele alacağımız Nur-name, Konya Ahmet Rasih İzzet Koyunoğlu Şehir Müzesi ve Kütüphanesi’nde bulunmuştur. Katalogda dilinin Osmanlıca olarak kaydedildiği görülmektedir. Çağatay Türkçesi olan el yazması eserin yazılış tarihi ve yazarı belli değildir. Daha önce taş baskı olarak tespit edilmiş iki nur-nameden içerik ve söz varlığı açısından ayrışmaktadır. Metni çeviri yazıyla aktararak hem eserin içeriği hem de dili hakkında tespitlerde bulunmaya çalışacak, Çağatay Türkçesinin imlası hususunda bazı meselelere de işaret edeceğiz.
Nur-name Klasik Sonrası Dönem Çağatay Türkçesi Nur-ı Muhammedî Çağatay Türkçesi İmlası Dinî-Tasavvufi Türk Edebiyatı
It is seen that the concept of Nur-ı Muhammedi, which is adopted and explained by Islamic scholars and mystical movements based on verses and hadiths, is the subject of both western Turkish literature and eastern Turkish literature. Before creating the universe, God created the light of prophecy, waited a hundred thousand years, and then created all the remaining creatures from this light. The Nur-i Muhammedi was transferred from prophet to prophet, and finally decided on Prophet Muhammad. It is a belief accepted in Islamic mysticism that he continued his existence through the four caliphs and saints after his death, and that the world survived in this way. These works about Nur-ı Muhammedi has been written in prose form and have taken their place in literature under the name of nur-name. Nur-names were identified and studied in the Ottoman lands at the beginning of the 17th century and in the Chaghatai lands at the beginning of the 20th century. In addition to the three works identified in Turkish so far, the Nur-name, which we will discuss in this study, was found in Konya Ahmet Rasih Izzet Koyunoğlu City Museum and Library. It is seen that the language of the manuscript is recorded as Ottoman Turkish in the catalogue. The date and author of the manuscript, whose language is Chaghatai Turkish, is unknown. It differs from the two nur-names, which were previously identified as lithographs, in terms of content and vocabulary. We will make some points about both the content and language of the work through transliteration. In particular, we will point out some issues regarding the spelling of Chaghatai Turkish.
Nur-name Chaghatai Turkish in Post-Classical Period Chaghatai Turkish in Post-Classical Period Spelling of Chaghatai Turkish Religious-Sufi Turkish Literature
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 75 |