In the evaluations made on Conceptual Art, it is stated that its foundations are based on the pioneering art movements of the early 20th century. The process of conceptual art becoming an art movement was used to define the art forms created after 1960 that were focused on ‘ideas’. It can be said that the most important point that distinguishes this art movement from previous formations is the ‘language’ sign. When the structure of Conceptual Art is examined, a critical approach to the structure of modern art is observed. The ‘form-content’ problem can be shown as the basis of this critical approach. Conceptualists, who criticize the rationality/logic-centered understanding of modern art, focus on intuitive processes beyond logic. The phenomenon of ‘language’ identified with Conceptual Art challenges the boundaries of meaning in the work-viewer interaction and offers the art recipient an open-ended field of interpretation. At the same time, this situation prepares the ground for the deconstruction of meaning in Conceptual Art. These different perspectives put forward by individuals focusing on the work strengthen the work's potential for meaning. This research titled ‘Deconstruction of Meaning in Conceptual Art’ aims to evaluate the potential of deconstruction theory due to the different interpretations of the idea/thought structure contained in the ‘language’ encoded in the works of Conceptual Art by art buyers.
Kavramsal Sanata yönelik yapılan değerlendirmelerde, temellerinin 20. yüzyılın başlarındaki öncü sanat hareketlerine dayandırıldığı ifade edilmektedir. Kavramsal Sanatın bir sanat hareketi olma süreci, 1960 sonrasındaki ‘fikir’ odaklı oluşturulan sanat formlarını tanımlamak için kullanılmıştır. Bu sanat hareketini öncesindeki oluşumlardan ayıran en önemli noktanın ‘dil’ göstergesi olduğu söylenebilir. Kavramsal Sanatın yapısı incelendiğinde, modern sanatın yapısına eleştirel bir yaklaşım gözlemlenir. Bu eleştirel yaklaşımın temelinde ‘biçim-içerik’ sorunsalı gösterilebilir. Modern sanatın akılcılığı/mantığı merkeze alan anlayışı eleştiren kavramsalcılar, mantığın ötesinde sezgisel süreçlere odaklanırlar. Kavramsal Sanat ile özdeşleşen ‘dil’ olgusu, eser-izleyici etkileşiminde anlamın sınırlarını zorlayarak açık uçlu yorum alanını sanat alımlayıcısına sunar. Aynı zamanda bu durum, Kavramsal Sanatta anlamın yapıbozumuna zemin hazırlar. Esere odaklanan bireylerin ortaya koyduğu bu farklı bakış açıları eserin anlam potansiyelini güçlendirir. ‘Kavramsal Sanatta Anlamın Yapıbozumu’ başlıklı bu araştırmada, Kavramsal Sanatta üretilen eserlere kodlanan ‘dil’in içerdiği fikir/düşünce yapısının sanat alımlayıcıları tarafından farklı yorumlanma sürecinin ortaya çıkarttığı anlam belirsizliğinde yapıbozum kuramının potansiyeline yönelik değerlendirmelerin yapılması amaçlanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat Eğitimi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 26 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 2 |