This study analyzes the relationship between Turkey’s foreign trade dynamics and geopolitical risks during the period 1985–2022 by employing the Zivot-Andrews unit root test and the Autoregressive Distributed Lag (ARDL) bounds testing approach. The Zivot-Andrews test accounts for potential structural breaks in the time series, while the ARDL method identifies both short- and long-term relationships among the variables. The findings reveal that the most significant determinant of Turkey’s exports is the current and lagged values of imports, indicating that an increase in imports positively contributes to export performance. Conversely, the direct impact of geopolitical risk on foreign trade appears to be limited and statistically insignificant in most cases. However, factors such as military coups, terrorist attacks, and economic crises have intensified the perception of geopolitical risk and contributed to the instability of Turkey’s trade flows. Turkey’s vulnerability to geopolitical shocks may prompt European countries to reassess their trade relations, potentially reducing their reliance on Turkey as a reliable supplier. Consequently, it is essential for policymakers to consider the supportive role of imports in export growth and to implement strategies aimed at mitigating geopolitical risks. Such measures are crucial for ensuring sustainable economic development and strengthening Turkey’s trade relations, particularly with the European Union.
Bu çalışma, 1985-2022 döneminde Türkiye'nin dış ticaret dinamikleri ile jeopolitik riskler arasındaki ilişkiyi analiz etmek amacıyla Zivot-Andrews birim kök testi ve ARDL (Autoregressive Distributed Lag) sınır testi yöntemlerini kullanmaktadır. Zivot-Andrews testi, serilerdeki yapısal kırılmaları dikkate alarak durağanlık analizini güçlendirmiş, ARDL yöntemi ise değişkenler arasındaki kısa ve uzun dönemli ilişkileri ortaya koymuştur. Elde edilen bulgular, Türkiye'nin ihracatında en belirleyici unsurun ithalatın mevcut ve geçmiş değerleri olduğunu ve ithalat artışlarının ihracatı desteklediğini göstermektedir. Buna karşılık, jeopolitik risk değişkeninin dış ticaret üzerindeki doğrudan etkisinin sınırlı olduğu ve çoğunlukla istatistiksel olarak anlamlı olmadığı tespit edilmiştir. Ancak, darbeler, terör olayları ve ekonomik krizler gibi unsurların jeopolitik risk algısını artırarak dış ticaretin istikrarını zayıflattığı görülmektedir. Türkiye'nin jeopolitik risklere karşı kırılganlığı, Avrupa ülkeleriyle olan ticaret ilişkilerini olumsuz etkileyebilir ve alternatif tedarikçi arayışlarını gündeme getirebilir. Sonuç olarak, dış ticaret politikalarının oluşturulmasında ithalatın ihracat üzerindeki destekleyici rolü göz önünde bulundurulmalı, aynı zamanda jeopolitik riskleri azaltıcı stratejiler geliştirilmelidir. Bu yaklaşım, Türkiye’nin ekonomik kalkınması ve dış ticarette sürdürülebilirliğin sağlanması açısından kritik önemdedir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Kalkınma Ekonomisi - Makro, Bölgesel Ekonomi, Uluslararası İşletmecilik |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 20 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 26 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 28 Ekim 2024 |
| Kabul Tarihi | 9 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 3 |


Bu dergide yayımlanan eserler Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmaktadır.