Cumhuriyet dönemindeki güvenilir meal çalışmalarından birisi de Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın kaleme aldığı mealdir. Bu meal müstakil olarak değil, Hak Dini Kur’an Dili adlı tefsirde açıklanacak âyet gruplanın başına konmak üzere kaleme alınmıştır. Meal, Elmalılı gibi dirayetli bir müfessirin kaleminden çıktığı için ilim erbabının haklı ilgisine mazhar olmuştur. Ancak daha sonra müstakil basımları da yapılan mealin genel halk kitlesinin değil, ilim erbabının yararlanabileceği nitelikte olduğu görüşü yaygınlık kazanmıştır. Bir yandan meale duyulan ilgi, öte yandan ondan yararlanma güçlüğü dil ve üslup olarak sadeleştirilip yenilenmiş halinin yayınlanmasıyla neticelenmiştir. Mealin orijinal halinden yararlanmasını güçleştiren hususların başlında müellifinin hazırlayacağı mealin o günlerde uygulamaya konulması planlanan Türkçe ibadet projesinde kullanılabileceği kaygısının da etkisiyle kelime seçimi ve tercüme tarzında yaptığı bilinçli tercihler gelmektedir. Elmalılı’nın kalem aldığı meal dil ve üslup olarak çağdaşı müelliflerden Hasan Basri Çantay, Ömer Rıza Doğrul ve Abdulbaki Gölpınarlı’nın meallerinden oldukça farklıdır. Bu farklılık Rahmân sûresi mealinde daha belirginleşmektedir. Elmalılı Rahmân sûresinde hemen hiçbir sûrede uygulamadığı bir yöntem kullanmıştır. Âyetlerin fasılaları ile Türkçe meal sonlarının fonetik olarak aynı seslerden oluşması, bazı âyetlerde harfi/lafzi tercüme yapmaya azami dikkat edilmesi, sûrenin dörtte birinin manzum meal olarak çevrilmesi ve diğer sûrelere nazaran daha çok Farsça kelime kullanılmış olması Rahmân Suresi mealini farklı kılmaktadır. Bütün bu özellikler Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın bu sûrenin mealine bilinçli olarak farklı bir yöntem kullandığını düşündürmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |