Umumi müfettişlik Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna damga vurmuş bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı Devleti’nin son döneminden itibaren tarihsel kökenlerini bulabileceğimiz umumi müfettişlik, gerek cumhuriyetin kuruluş dönemindeki Birinci Meclis tartışmalarında ve 1921 Anayasası’nda gerekse sonrasında 1927 yılındaki kuruluşuyla birlikte Türkiye idare sisteminin yeni bir kurumu olarak idare tarihinde yerini almıştır. Neden Türkiye’nin idari sisteminde valilerin üzerinde bir konumdaki umumi müfettişlere ihtiyaç duyuldu? Bu çalışmada asıl aranılan bu sorunun cevabıdır. Bu sorunun cevabı üç temel dayanak noktası üzerinden bu çalışma boyunca yanıtlandırmaya çalışılmaktadır. Bu dayanak noktaları ise asayiş meselesi, köylülük ve kıt kaynaklar ve geniş vilayetlerin kurulmasıdır. Bunlar üzerinden umumi müfettişliğin dönemin Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyo-ekonomik durumuyla ilişkisi daha net olarak anlaşılabilmektedir. Bu çalışmada umumi müfettişlik bir mülkileşme stratejisi olarak el alınmıştır. Mülkileşmedeki rolü ve kuruluşunun arkasında yatan sebepler üzerinden tartışılmaktadır. Umumi müfettişlik kurumunun kuruluşunun arkasında yatan sebep mülkileşmenin sağlanması mıdır? Bu çalışmada bu soruya cevap verilmekte ve asayiş meselesi, köylülük ve kıt kaynaklar ve geniş vilayetler kurulması üzerinden, arkasında yatan sebebin bu olduğu sonucuna varılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 1 |