Bizans İmparatoru I. Konstantin’in ilk Hristiyan başkenti yaptığı ve Ortodoksluğun merkezi haline getirdiği İstanbul’un II. Mehmet tarafından fethedilmesi yeni bir çağı başlatacak kadar büyük bir dönüm noktası olmuştur. Fethin görgü tanıklarından Nestor İskender tarafından XV. yüzyılda yazıldığı düşünülen “Çar Şehrinin Öyküsü” adlı el yazması, Rus bilim dünyasında büyük ilgi uyandırmıştır. İstanbul’un fethiyle ilgili en eski Rusça eser olarak kabul edilen bu el yazmasında, tarihi gerçeklerle hayal gücü iç içe geçmiştir. İstanbul’un Hristiyanlığın merkeziyken Müslüman Türklerin eline geçmesiyle bir çeşit hayal kırıklığına uğrayan yazar, eserinde İstanbul’un kuruluşuyla ve kaderiyle ilgili efsanelere ve kehanetlere yer verirken, esas konuyu savaş sahnelerine ayırmıştır. Özellikle II. Mehmet’e ve Türklere karşı taraflı tutumunu açıkça ve sıklıkla dile getiren Nestor İskender, geçmişte bu şehir hakkındaki tüm kehanet ve efsanelerin gerçekleştiğini, dolayısıyla bundan sonraki kehanet olan İstanbul’un bir gün mutlaka Rusların eline geçeceği konusundaki istek ve dileğiyle eserini bitirmiştir
Sultan Mehmet II’s conquest of Istanbul, which was previously made the capital city of the Christians and Orthodoxy by Byzantine Emperor Constantine I, is a turning point for the beginning of a new era. One of the witnesses of the conquest, Alexander Nestor, wrote a manuscript in the 15th century known as “The Story of the Tsargrad”, which had an effect in the world of science in Russia. In this manuscript known as the oldest Russian work on the subject, the writer uses both historical realities and his imagination. It is a disappointment for the writer when Istanbul, the Center of Christianity, falls to the hands of the Turks. The writer writes both about the legends and predictions concerning the foundation and destiny of the city. The war scenes, on the other hand, make up the main theme of the work. In this manuscript Alexander Nestor also says a lot about the attitudes to Mehmet II and the Turks and points out that all the predictions and legends about the city have come true. At the end of his study, he expresses his wish that the prophecy about the city belonging to the Russians will come true one day.
Diğer ID | JA75KB98BM |
---|---|
Bölüm | Yayın Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 76 |
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı