“Tarihsel roman” sözbilimde “zıtlaşma” (oxymore) olarak adlandırılan bir kullanımı akla getirmektedir. Birisi (tarih) tümüyle “gerçek”, öteki (roman) “kurgu” (ya da gerçeğe benzerlik) arayışında olan iki ayrı uğraş konusunun yan yanalığı söz konusu zıtlaşma düşüncesini hemen başından doğurmaktadır. Böyle bir zıtlaşma düşüncesi aynı zamanda iki ayrı uğraş alanı arasında bir dizi alışveriş bulunduğu düşüncesine de gönderme yapmaktadır. İki disiplin arasındaki alışveriş tarihte romanın/romansalın ya da tersine romanda tarihin kullanımı, postmodern metin kuramcılarının diliyle söylersek, bir yeniden yazma işlemine karşılık gelmektedir. Özel bir söylem biçimi olarak alındığında tarihin kurgusal olanı ancak kendi gerçek zamanıyla ilişkisi içerisinde kullanması gerekir. Bunun yanında daha çok bir roman bağlamında –yazınsal türler içerisinde en çok da roman– tarihsel olanın her bakımdan -zamansal, uzamsal, kişi vb.– dönüştürülerek, istenildiği kadar, istenildiği biçimde, değişik işlevlerle yeniden yazılması olasıdır. Gerçekten de romanın (ya da genel olarak kurgusalın) olanakları içerisinde tarihsel olan üzerinde oynamak biçim, anlam, işlev bakımlarından sonsuz olasılıkların kapısını aralamaktadır. Özellikle postmodern olarak adlandırılan günümüz koşullarında, yazınsal bağlamda her şeyi özel bir söylem biçimi olarak sorgulama nesnesi yapmak, bildik bir tutumdur. Söylemi tarihselleştirmek, geçmişi şu ya da bu amaçla, şu ya da bu biçimde güncele taşımak, arka planda tümüyle postmodern söylemin, postmodern olarak adlandırılan romanların temel bir kullanımı olan yeniden yazma, daha genelleyici bir adlandırma ile metinlerarasılık işlemiyle buluşmaktadır. Bu çalışmada gönderge metin olarak Nedim Gürsel’in Boğazkesen, Fatih’in Romanı’ndan yararlanarak postmodern özellikli tarihsel bir yapıtın yeniden yazmayı yazı estetiğinin belirgin bir özelliği durumuna getirdiğinde nasıl bir işleyişi olduğuna ilişkin kuramsal bir dizi saptama yapılacaktır
Nedim Gürsel Boğazkesen Fatih’in Romanı yeniden yazmak tarihselleştirme romanesk söylem postmodern tarihsel roman
The concept of historical novel can be said to be an “oxymoron” in itself when thought within the borders of classical rhetoric. The nature of both disciplines, at one hand “history” that is completely real; at the other “novel” that is based on “fiction” reminds this rhetorical figure and seems to create an oxymoron. Nevertheless such a combined term as “historical novel” also makes reference to the fact there are exchanges between domains of history and novel. The presence of the history within the novel and novel within history is such kind of an exhange and it can be seen as a postmodern situation which is realized by the practice of rewriting. Several researchers tried to determine the nature of these exchanges between the history and the novel. It is completely possible to rewrite, in particular within the framework of a novel, the historical events by making several transformations in time, space, character and etc., if we consider the history as a form of specific speech. Indeed, playing whit the historical content in terms of form, semantics and function that are offered by the novel opens the way for a wider fictional space. In contemporary postmodern conditions, it is possible to make a text an object of study. To historicize the text, to transpose the past onto present with certain purpose and certain forms by the practice of rewriting are the processes the postmodern novel uses. In this study, Nedim Gürsel’s novel which is entitled Boğazkesen will be analyzed in terms of seeing how a postmodern novel uses rewriting as a dominant method of writing and how textually functions in a historical novel.
Nedim Gürsel Boğazkesen Fatih’in Romanı rewriting historization novel discourse postmodern historical novel
Diğer ID | JA75NE23DU |
---|---|
Bölüm | Yayın Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 73 |
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı