Osmanlı toplumunda kadınının kamusal alandaki varlığı ve görünürlüğü meselesi ataerkil aile yapılanması ve şeriatın keskin kuralları
içerisinden anlaşılmaya, izah edilmeye çalışıla gelmiştir. Oysaki bu
durum Osmanlı toplumunun cinsiyet kültürü ile yakından ilintilidir. Osmanlı cinsiyet kültürü ise kadim Türk geleneklerinin Osmanlı
çağına yansıması ile İslam Hukuku’nun uzlaştırılmasından oluşmuş
kendine özgü karakteristik bir yapıya sahiptir. Hatta bu yapının gelişiminde zengin imparatorluk unsurları ile modernleşme süreciyle
yoğunlaşan Batı etkisi de yadsınmamalıdır. Nitekim Çorum Şeri’yye
mahkemesi tutanakları sanılanın aksine Osmanlı cinsiyet kültürü
içerisinde cinsiyet ve toplumsal cinsiyet rol kimliği oldukça güçlü ve
dinamik bir kadın tipolojisi ortaya koymuştur. Buna göre kadın ne
evindeki hareme ne de içine sokulduğu iddia edilen peçesine hapsedilmiştir. Aksine o her fırsatta toplumsal ve kamusal alanda görülebilen,
hak ve hukuk mücadelesi verebilen reel bir aktördür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 85 |
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı