As it is known, Turkish-Russian relations have always existed since the Ottoman Empire. It is seen that there is a dense network of relations between the two societies since the Ottoman Empire was the state that fought the most. It has been understood that relations between Turks and Russians have progressed intensively from Tsarist Russia to the USSR and from there to the Russian Federation. It is also seen that there is an intense network of relations between the two countries, from Central Asia to the Caucasus and from there to the Balkans. In the 20th century, relations between the two countries reached a different dimension. In this process, a different page was opened in the relations between the two countries, with both the
Russians and the Turks experiencing an important revolution. In the later period, it was understood that there was a divergence in relations between Turkey and the USSR with the start of the Cold War. After the Cold War, the USSR disappeared from the stage of history and a different process started with the establishment of the
Russian Federation. Since the 2000s, it has been seen that Turkey and Russia have relations in the Middle East, the Caucasus, Central Asia, and the Balkans. In this study, the past, current structure, and direction of the Turkish-Russian relations, which have a deep past, will be tried to be understood. By making a socio-political analysis of the relations between the two countries, the dominant political understanding of the relations between the two countries in the 21st century will be explained. Finally, the views on the direction and style in which the relations between the two countries will develop in the coming period will be discussed.
Turks and Russians in History USSR and Turkey Turkey and Russian Federation Future of Turkish-Russian Relations
Bilindiği üzere Osmanlı Devleti’nden bugüne Türk-Rus ilişkileri her dönem varlığını korumuştur. Osmanlı’nın en çok savaştığı devlet olması hasebiyle iki toplum arasında yoğun bir ilişki ağı olduğu görülmektedir. Türkler ve Ruslar arasındaki ilişkilerin Çarlık Rusyası’ndan SSCB’ye oradan da Rusya Federasyonu’na kadar yoğun bir şekilde ilerlediği anlaşılmaktadır. Orta Asya’dan Kafkasya’ya ve oradan da Balkanlar’a kadar iki ülke arasında yoğun bir ilişki ağının olduğu da görülmektedir. 20. yüzyıla gelindiğinde ise iki ülke ilişkileri daha farklı bir boyuta ulaşmıştır. Bu süreçte hem Ruslar hem de Türklerin önemli bir devrim yaşaması ile iki ülke ilişkilerinde daha farklı bir sayfa açılmıştır. Daha sonrasındaki süreçte ise Soğuk Savaş’ın başlamasıyla Türkiye ve SSCB ilişkilerinde bir soğuma olduğu anlaşılmaktadır. Soğuk Savaş’ın ardından SSCB’nin tarih sahnesinden silinip Rusya Federasyonu’nun kurulması ile daha farklı bir sürece geçilmiştir. 2000’li yıllar sonrasında ise Türkiye ve Rusya’nın gerek Orta Doğu’da gerek Kafkasya’da gerek Orta Asya’da gerekse de Balkanlar’da ilişkilerinin olduğu görülmüştür. Bu çalışmada derin bir mazisi olan Türk-Rus ilişkilerinin geçmişi, şimdiki yapısı ve gelişeceği yön anlaşılmaya çalışılacaktır. İki ülke arasındaki ilişkilerin sosyo-politik bir analizi yapılarak, 21. yüzyılda iki ülke ilişkilerinde hâkim olan siyasal anlayış açıklanacaktır. En nihayetinde ise gelecek dönemde iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişeceği yön ve tarz üzerine ortaya atılan görüşler tartışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 1 |
BİLSAM Yayıncılık Bu dergi açık erişim sağlama politikasını benimsemiştir.
Dergide yayınlanan yazıların ilmî, fikrî ve hukukî sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayın kurulu gönderilen yazıların yayınlanıp yayınlanmaması konusunda serbesttir. Dergiye gönderilen yazılar iade edilmez. DERGİYE GÖNDERİLEN YAYINLAR İNTİHAL AÇISINDAN İNCELENİR.
Yayımlanmış yazıların her türlü yayın hakkı Birey ve Toplum Dergisi'ne aittir. Dergide yayımlanmış yazılardan kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.