Eğitim,
Krishnamurti için en önemli konulardan biridir. Neden eğitim görüldüğü? Niçin
eğitim denildiği zaman tarih, matematik, coğrafya veya başka bir bilim dalının
öğrenilmesinin anlaşıldığı? Niye okula gidildiği? Neden insanların bilgiyle,
tıka basa doldurulduğu? Eğitim adı verilen şeyin ne olduğu? Çocukların,
anne-babalarının kendilerini neden okula gönderdikleri? Kendilerinin neden
burada oldukları? ya da öğretmenlerinin onlara neden burada olduklarının
sorulup sorulmadığı onun eğitime yönelik felsefi düşüncesinin temel problemlerdir.
Krishnamurti
için eğitimin ve eğitimli olmanın anlamının ne olduğunu ve niçin eğitimli olmak
istendiği bilinmeden uygulanan her sistemde, eğitim, amaç olmaktan öte bazı
çıkarsal durumlar için araç olur; sınavları geçmek, diploma sahibi olmak,
derece almak, iş sahibi olmak, evlenmek ve dolayısıyla toplumsal değerler kabul
edilen "para, konum, prestij, güç" uğruna araçsallaşır. Araçsallaşan
eğitim, Krishnamurti'ye göre gerçek eğitim değildir.
Gerçek
eğitim, zekâyı geliştiren ve böylece kişinin korkularıyla yüzleşmesi ve
korkularını yenmesiyle mümkündür. Başkalarının sizin hakkınızda ne söylediğini
veya ebeveynlerinizin ne diyeceğini kafanıza taktığınız an korkunun esiri
oluverirsiniz. O zaman eleştirilmekten, başkalarının sizin için ne düşüneceğinden,
cezalandırılmaktan, sınavı geçememekten korkarsınız. Bu yüzden bireylerin
korkularının nedenlerinin farkına varmaları ve onları kavramalarına yardım
etmek, eğitimin özünü teşkil etmelidir.
Bu
bağlamda bu çalışmadaki temel amacımız, daha on üç yaşında 'dünya öğretmeni'
seçilen Krishnamurti'nin bireyin korkudan kurtulması ve dolayısıyla çeşitli
önyargı ve koşullamalar sarmalından sıyrılması için eğitime yüklediği işlevi,
bütün yönleri ile serimlemek ve bu çerçevede "neden ve nasıl bir eğitim"
sorusuna cevap aramaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 7 Sayı: 2 |