Objectives: It was aimed to investigate anaplasmosis seropositivity in people exposured to tick bite. Materials and Methods: A total of 116 individuals (89 males, 27 females; mean age 43; range 6 to 88 years) with tick bite history in rural areas of Thrace Region were included in this study. Possible risk factors were evaluated by a questionnaire. Sera obtained from volunteers were preserved in –70˚C deep freezer until the study is done. Antibodies against Anaplasma phagocytophilum were investigated by indirect fluorescent antibody (IFA) test in the sera. Results: Antibodies against A. phagocytophilum were positive for 29 individuals (25%). Contact with horse/donkey is defined as a risk factor for anaplasmosis seropositivity. Conclusion: Antibodies against A. phagocytophilum were found at high rates in people exposured to tick bite in rural areas of Thrace Region. Amaç: Kene ısırığı öyküsü olan kişilerde anaplazmoz seropozitifliğinin araştırılması amaçlandı. Gereçler ve Yöntemler: Trakya Bölgesi kırsal alanlarında kene ısırığı öyküsü olan 116 kişi (89 erkek, 27 kadın; ort. yaş 43; dağılım 6-88) çalışmaya alındı. Bir anket formu ile risk faktörü olabilecek durumlar sorgulandı. Gönüllülerden alınan serumlar çalışma yapılıncaya kadar –70˚C'lik derin dondurucuda saklandı. Serumlarda indirekt floresan antikor (IFA) yöntemi ile Anaplasma phagocytophilum antikorları araştırıldı. Bulgular: A. phagocytophilum antikorları 29 kişide (%25) pozitif bulundu. Anaplazmoz seropozitifliği için at/eşek teması bir risk faktörü olarak belirlendi. Sonuç: Trakya Bölgesi'nin kırsal alanlarında yaşayan, kene ile ısırılmış insanlarda A. phagocytophilum'a karşı gelişen antikorlar yüksek oranlarda saptanmıştır.
Ehrlichiosis; anaplasmosis; seroprevalance; tick-borne diseases
Objectives: It was aimed to investigate anaplasmosis seropositivity in people exposured to tick bite. Materials and Methods: A total of 116 individuals (89 males, 27 females; mean age 43; range 6 to 88 years) with tick bite history in rural areas of Thrace Region were included in this study. Possible risk factors were evaluated by a questionnaire. Sera obtained from volunteers were preserved in –70˚C deep freezer until the study is done. Antibodies against Anaplasma phagocytophilum were investigated by indirect fluorescent antibody (IFA) test in the sera. Results: Antibodies against A. phagocytophilum were positive for 29 individuals (25%). Contact with horse/donkey is defined as a risk factor for anaplasmosis seropositivity. Conclusion: Antibodies against A. phagocytophilum were found at high rates in people exposured to tick bite in rural areas of Thrace Region. Amaç: Kene ısırığı öyküsü olan kişilerde anaplazmoz seropozitifliğinin araştırılması amaçlandı. Gereçler ve Yöntemler: Trakya Bölgesi kırsal alanlarında kene ısırığı öyküsü olan 116 kişi (89 erkek, 27 kadın; ort. yaş 43; dağılım 6-88) çalışmaya alındı. Bir anket formu ile risk faktörü olabilecek durumlar sorgulandı. Gönüllülerden alınan serumlar çalışma yapılıncaya kadar –70˚C'lik derin dondurucuda saklandı. Serumlarda indirekt floresan antikor (IFA) yöntemi ile Anaplasma phagocytophilum antikorları araştırıldı. Bulgular: A. phagocytophilum antikorları 29 kişide (%25) pozitif bulundu. Anaplazmoz seropozitifliği için at/eşek teması bir risk faktörü olarak belirlendi. Sonuç: Trakya Bölgesi'nin kırsal alanlarında yaşayan, kene ile ısırılmış insanlarda A. phagocytophilum'a karşı gelişen antikorlar yüksek oranlarda saptanmıştır.
Ehrlichiosis; anaplasmosis; seroprevalance; tick-borne diseases
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 2010 Sayı: 2 |