Bor, biyolojik açıdan önemli bir elementtir ve doğada tek başına bulunmayıp, diğer elementlerle bileşikler halinde yer alır. Özellikle oksijen içeren molekülleri tercih eder. “Auto-inducer 2” gibi hücresel haberleşmede görevli olan molekülden, bortezomib gibi anti-kanser ajanı olarak kullanılan moleküle kadar, geniş yelpazede, içerisinde bor bulunan çeşitli biyo- ve sentetik bor içeren bileşikler son derece önemlidir. Bunların yanında son yıllarda, yeni bir ilaç sınıfı olarak da tanımlanmaya aday, “bor içeren biyoaktif bileşikler” dikkat çekicidir. Bu bileşikler, özellikle anti-mikrobiyal direncin alarm verdiği şimdiki zaman diliminde ve yakın gelecekte, insan sağlığı açısından başvurabileceğimiz moleküler silahlardan biri olmaya namzettir. Birçok bor içeren bileşik elde edilmiş ve bu bileşikler antibakteriyel etkileri açısından birçok bilim insanı tarafından belli bir seviyeye kadar araştırılmıştır. Çalışmalar sonucunda, bor içeren bileşiklerin bazılarının, medikal alanda antibiyotik olarak kullanılmaları önerilmiştir. Bazı bakterilerin spesifik koşullar altında, doğal ortamlarında yüksek seviyede bor içeren metabolitler sentezlediği bilinmektedir. Aplasmomisin, boromisin, tartrolon ve borofisin doğal kaynaklardan elde edilen bor içeren antibiyotiklerdir. Sentetik olarak üretilen, bor içeren biyoaktif bileşikler olan bortezomib, tavaborol, vaborbaktam, benzaksoborol, akoziborol, iksazomib ve krizaborol ise bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.Bor, birçok canlı grubunda çeşitli fonksiyonları olan bir elementtir. Aynı zamanda ilaç dizaynı açısından da özel bir potansiyele sahiptir. Bu nedenle, bu makalede, bor içeren bazı biyoaktif bileşiklerin potansiyel kullanımlarını değerlendirmek, etki mekanizmalarını anlamak ve moleküllerin yapısal çeşitliliğini incelemek hedeflenmiştir.
Muğla SK Üniversitesi BAP birimi
18/005
Finansal desteklerinden dolayı Muğla SK Üniversitesi BAP birimine (proje no 18/005) teşekkür ederiz.
Bor, biyolojik açıdan önemli bir elementtir
ve doğada tek başına bulunmayıp, diğer elementlerle bileşikler halinde yer
alır. Özellikle oksijen içeren molekülleri tercih eder. Auto-inducer 2 gibi
hücresel haberleşmede görevli olan molekül, Bortezomib gibi anti-kanser ajanı
olarak kullanılan moleküle kadar, geniş yelpazede, içerisinde bor bulunan
çeşitli biyo- ve sentetik bor içeren bileşikler son derece önemlidir. Bunların
yanında son yıllarda, yeni bir antibiyotik sınıfı olarak da tanımlanmaya aday, “bor
içeren antibiyotikler” dikkat çekicidir. Bu bileşikler, özellikle anti-mikrobiyal
direncin alarm verdiği şimdiki zaman diliminde ve yakın gelecekte, insan
sağlığı açısından başvurabileceğimiz moleküler silahlardan biri olmaya
namzettir.
Birçok bor içeren
bileşik elde edilmiş ve bu bileşikler antibakteriyel etkileri açısından birçok
bilim insanı tarafından belli bir seviyeye kadar araştırılmıştır. Çalışmalar
sonucunda, bor içeren bileşiklerin bazılarının, medikal alanda antibiyotik
olarak kullanılmaları önerilmiştir. Bazı bakterilerin spesifik koşullar
altında, doğal ortamlarında yüksek seviyede bor içeren metabolitler
sentezlediği bilinmektedir. Aplasmomisin, Boromisin, Tartrolon ve Borofisin
doğal kaynaklardan elde edilen bor içeren antibiyotiklerdir. Sentetik olarak
üretilen, bor içeren antibiyotikler olan Bortezomib,
Tavaborol, Vaborbaktam, Benzaksoborol ve Akoziborol ise bazı hastalıkların tedavisinde
kullanılmaktadır.
Bor, birçok canlı
grubunda çeşitli fonksiyonları olan bir elementtir. Aynı zamanda ilaç dizaynı
açısından da özel bir potansiyele sahiptir. Bu
nedenle, bu derlemede, bor içeren bazı antibiyotiklerin potansiyel
kullanımlarını değerlendirmek, etki mekanizmalarını anlamak ve moleküllerin
yapısal çeşitliliğini incelemek hedeflenmiştir.
18/005
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Review Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 18/005 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2020 |
Kabul Tarihi | 22 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 1 |
Journal of Boron by Turkish Energy Nuclear Mineral Research Agency is licensed under CC BY-NC-SA 4.0